30 Nisan 2013 Salı

Adalet ve Sağlık Bakanlarını Hukuka ve Etik Değerlere Sahip Çıkmaya Davet Ediyoruz...


Dr. Burhan Birel, hasta tutuklunun muayenesi sırasında odada bulunan jandarmanın dışarıya çıkmasını istediği için 2 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Hasta ve tutuklu hakları gibi tıbbi etiği de yok sayarak Adalet, İçişleri ve Sağlık Bakanlığı arasında keyfi bir şekilde düzenlenen Üçlü Protokol bugüne kadar sağlık hakkının engellenmesine yol açan bir dizi olumsuzluğun kaynağı oldu ve olmaya devam ediyor.
alt
Konu ile ilgili 30 Nisan 2013 tarihinde Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve Adli Tıp Uzmanları Derneği tarafından TTB’de basın toplantısı düzenlendi. Basın toplantısına, TTB Genel Sekreteri Bayazıt İlhan, TTB Merkez Konseyi Üyesi Arzu Erbilici, TTB Hukuk Bürosu’ndan Avukat Mustafa Güler, TİHV Genel Sekreteri Metin Bakkalcı ve Adli Tıp Uzmanları Derneği’nden Ayşe Uğurlu katıldı.
BASIN AÇIKLAMASI
30 NİSAN 2013
Artık Yeter!
Adalet ve Sağlık Bakanlarını Hukuka ve Etik Değerlere Sahip Çıkmaya Davet Ediyoruz
Üçlü protokolle hekimlik onuru ve hasta hakları mahkum ediliyor.
2010 yılında Diyarbakır Devlet Hastanesi’nde jandarma, hasta bir tutuklu kadının ‘terör örgütüne üye olmak’ suçundan yargılanıyor olmasını gerekçe göstererek, kelepçesini açmayı ve muayene odasından çıkmayı reddetmiştir. Hastayı karşılayan Dr. Burhan Birel, tutuklu kadın hastayı, uygun muayene koşulları yerine getirilmediğinden muayenesinin yapılamadığını tutanakla tespit ederek Dicle Üniversitesi’ne yönlendirmiştir. Hasta Dicle Üniversitesi’nde jandarmanın oda dışına çıkmasıyla muayene edilmiştir.
Jandarma tarafından, hastayı muayene etmediği şeklinde tutanak tutularak Savcılığa iletilmesiyle Dr. Birel hakkında soruşturma açılmıştır. Bu soruşturma sonunda Diyarbakır 5. Sulh Ceza Mahkemesi’nde Dr. Birel hakkında "görevi kötüye kullanmak" suçlamasıyla dava açılmış ve yargılama sonunda 2 ay 15 gün hapis cezası verilmiştir.
Hasta ve tutuklu hakları gibi tıbbi etiği de yok sayarak Adalet, İçişleri ve Sağlık Bakanlıkları arasında keyfi bir şekilde düzenlenen Üçlü Protokol bugüne kadar sağlık hakkının engellenmesine yol açan bir dizi olumsuzluğun kaynağı olmuş ve olmaya devam etmektedir. Yakın geçmişte de benzeri olaylar yaşanmış, üçlü protokol nedeniyle Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Naki BULUT ve Psikiyatri Uzmanı Dr. Okan TAYCAN hakkında soruşturma açılması Bölge İdare Mahkemesi kararlarıyla önlenebilmiş, Dahiliye Uzmanı Dr. Sadık Çayan MULAMAHMUTOĞLU ise yargılanmış, sonuçta beraat etmiştir.
Ancak, ne yazık ki adli muayene süreçlerinde bu durum sıkça yaşanmakta, hekimler ve hastalar Üçlü Protokol nedeniyle baskı altına alınmakta, hukuk ve etik değerler çiğnenmeye devam edilmektedir.
Dr. Burhan BİREL;  tüm hastalar için olması gerektiği gibi tutuklu ve hükümlü hastaların  muayenesinin de  hekimlik sanatını uygulamaya elverişli koşullarda yapılmasını savunmuş, hastanın kelepçelerinin açılmasını ve jandarma ya da diğer kolluk  kuvvetlerinin muayene odasında bulunmasını kabul etmeyerek uygun koşulların sağlanması için ilgililerden istekte bulunmuştur. Ancak bu isteği, Üçlü Protokol gerekçe gösterilerek, reddedilmiştir. Oysa Dr. Burhan BİREL’in tutumu Anayasanın 90. maddesine, İnsan Hakları ve Biyotıp Sözleşmesi’ne, İstanbul Protokolü’ne, Hasta Hakları Yönetmeliği’ne, insan haklarının temel değerlerine, mesleğin etik kuralları ve hasta mahremiyetine uygun ve doğrudur.
Adalet ve Sağlık Bakanlıkları ile Adli Tıp Kurumu’nun "İşkencenin Etkin Belgelenmesi / Adli Tıp Uzmanı olmayan Hakim, Savcı ve Hekimlerin İstanbul Protokolü Eğitimi" kapsamında yürüttüğü projede eğitim alan Dr. Burhan BİREL, eğitim kapsamında kendisine aktarılan bilgiler dahilinde davrandığı için soruşturmaya uğramıştır. Diyarbakır 5. Sulh Ceza Mahkemesi'nin hekimlik mesleğini Anayasa’nın eşit nitelikli sağlık hizmeti çerçevesinde hekimlik etiği ve onuruyla yürüten Dr. Burhan BİREL hakkında vermiş olduğu ceza nedeniyle Adalet ve Sağlık Bakanlarını göreve davet ediyoruz. Bu Bakanlıkları, verdikleri eğitime uygun davrandığı için hakkında ceza verilen Dr. Burhan BİREL’in yanında olduklarını açıklamalarını bekliyoruz.
Hekimler hastaların, ırk, dil, din ve mezhep, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, ekonomik ve sosyal durumları ile sair farklılıkları dikkate almadan mesleklerini yürütmek zorundadır. Tutuklu ve hükümlülerin muayenesi de öteki hastalarınki gibi, kişilik haklarına saygılı, hekimlik sanatını uygulamaya elverişli koşullarda yapılmalı ve onların gizlilik hakları korunmalıdır. Hastanın kelepçesi açılmalı, jandarma ya da diğer kolluk görevlileri muayene odasında bulunmamalıdır. Hekimin, bu koşulların sağlanması için ilgililerden istekte bulunma hakkı ve sorumluluğu vardır. Somut kural ise hastanın muayenesinde hekim istemedikçe güvenlik birimlerinden herhangi bir kişinin muayene odasında yer alamayacağı şeklindedir.
Hekimlik mesleğinin nasıl yürütüleceği, ulusal sağlık mevzuatında, TTB Hekimlik Meslek Etiği Kuralları’nda, Tıbbi Deontoloji Tüzüğü’nde, Hasta Hakları Yönetmeliği’nde, Uluslararası Sözleşmelerde, İstanbul Protokolü’nde ve Dünya Tabipler Birliği Bildirgeleri’nde tanımlanmıştır.
Ayrıca Anayasa’dan başlayarak pek çok iç hukuk kuralı hasta mahremiyetinin önemine işaret etmekte, hastanın gözaltı, tutuklu veya hükümlü olması durumunda mahremiyetin çok daha önemli olduğunu vurgulamaktadır.
Diğer yandan, uluslararası ceza infaz hukukunun en temel prensiplerinden biri ceza infaz kurumlarında bulunan tutuklu ve hükümlülerin “yaşam, vücut bütünlüklerini koruma, sağlık ve mülkiyet hakları devletin güvencesi altındadır” ilkesidir. Mahkeme bütün bu birikimi bir kenara bırakmış, Adalet, İçişleri ve Sağlık bakanlıklarının kendi aralarında yaptıkları bir protokolde yer alan, 2011 yılında ise değiştirilen, terör suçundan tutuklu ya da hükümlü olanların muayenesinde jandarmanın odada bulunacağına ilişkin kurala üstünlük tanıyarak etik kuralları gözeten hekimi cezalandırmıştır.
Hukuksal süreç henüz bitmemiştir. Karar temyiz edilmiştir. Yargı yetkisini ülkemizin de tanıdığı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bu konudaki içtihadı kesin ve katıdır.  AİHM kararlarında tüm tıbbi muayenelerin polis memurlarının duyamayacakları ve tercihen göremeyecekleri bir mesafede gerçekleştirilmeleri standardına atıfta bulunarak aksi uygulamalarda ihlal kararları vermiştir (Akkoç - Türkiye, 22947/93 ve 22948/93; Mehmet Eren - Türkiye, 32347/02; Yananer – Türkiye Davası).Evrensel ve ulusal kurallarla, hasta hakları ve hekimlik etik ilkelerine aykırı olan bu Mahkeme kararının, AİHM’e gitmeye gerek kalmaksızın, Yargıtay tarafından bozulacağını umuyoruz.
Sağlık, İçişleri ve Adalet Bakanlıklarını, meslek sırrını yok eden,  tutuklu ve hükümlülerin sağlığa ulaşma haklarını ihlal eden, savunma hakkını ortadan kaldıran ve hekimlik onurunu zedeleyen Üçlü Protokol kurallarını kaldırmaya ve tüm kurumlarında herkes için İstanbul Protokolü’nü uygulamaya davet ediyoruz.
İyi hekimlik uygulamasını engelleyen her türlü otoriter, hukuk tanımaz ve etik dışı tutumları kınıyor, temel insan hak ve özgürlüklerini, hasta haklarını ve hekimlik mesleği ilkelerini savunan Dr. Burhan BİREL’in ve onurlu meslektaşlarımızın yanında olduğumuzu bir kez daha duyuruyoruz.
Türk Tabipleri Birliği
Türkiye İnsan Hakları Vakfı
Adli Tıp Uzmanları Derneği

Amasya'da Adli Tıp Anlatıldı...


Amasya Üniversitesi, Amasya Cumhuriyet Başsavcılığı ve Amasya Kamu Hastaneleri Birliği tarafından ortaklaşa "Adli Tıp Uzmanı Olmayan Hekimler, Hakim ve Savcıların Bilgi Düzeyi Yükseltme Eğitimi " semineri düzenlendi
.Haber: Amasya'da Adli Tıp Anlatıldı

Seminere Ondokuzmayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı, Doç. Dr. Berna Aydın konuşmacı olarak katıldı. Adli tıp kapsamına giren olaylar, bu olaylara hekim olarak yapılması gereken yaklaşımlar, adli vakalarda tutulması gereken raporlar hakkında bilgi veren Doç. Dr. Berna Aydın, "Adli tıp, canlılarda ve ölülerde, travmanın kanıtlarını, etkilerini, meydana geliş şekillerini ve sonuçlarını inceleyen, bilimsel değerlendirmeler yaparak sonuçların yasal bir dile dönüşmesini sağlayan bir tıp disiplinidir." dedi.  Haber: Amasya'da Adli Tıp Anlatıldı
Adli tıpın aynı zamanda insana ait tüm bilgileri, bilimin ışığında yorumlayarak bilirkişilik hizmeti verdiğini kaydeden Aydın, "Adli Tıp ve Adli Bilimler alanlarında son yıllarda büyük gelişmeler ve değişimler yaşanmaktadır. Gerek yasal düzenlemeler, gerekse bilimsel anlamdaki bu gelişmelerle pek çok problem birlikte aşılabilir. Hekimlerimizin, hakim ve savcılarımızın iş yükleri, sayısal sınırlılıkları ve fiziksel anlamda yaşadıkları pek çok problem ülkemizin aslında genelinde olan durumdur. Ancak önemli bir diğer nokta ise, özel de birimler bazında çok pratik çözümlerle aşılabilecek problemlerde vardır. Burada yöneticilerimize büyük görevler düşmektedir. Hekimlerimizin yasal sorumlulukları, insan hakları, hasta hakları konularında önemli düzenlemeler söz konusu, bunları yakından takip edip bilgilerimizi güncellememiz gerekmektedir. Çünkü hukukçularımızın en önemli yardımcısı olarak adli bilirkişi konumundaki hekimlerimiz ve onların tanzim ettikleri raporlar görülmektedir." diye konuştu. Konuşma sonunda hakim, savcı, avukat ve hekimler örnek durumlar üzerinde soru-cevap bölümüne geçildi. Karşılıklı tartışma, sohbet ve bir tür dertleşme ortamında gerçekleşen program sonunda Doç. Dr. Berna Aydın'a desteklerinden dolayı çiçek ve plaket takdim edildi.  




24 Nisan 2013 Çarşamba

ULUSLARARASI KATILIMLI X. ADLİ BİLİMLER SEMPOZYUMU, ADLİ BİLİMLER VE SANAT, 14-16 KASIM 2013, ANKARA...


Değerli Adli Bilimciler,

X.Adli Bilimler Sempozyumu 14 – 15 ve 16 Kasım 2013 tarihlerinde Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı ve Adli Tıp Uzmanları Derneği işbirliği ile Ankara'da yapılacaktır.

“Adli Bilimler ve Sanat” olarak belirlenen ana tema kapsamında adli bilimler alanında sanatın, sanat alanında adli bilimlerin kullanıldığı konularda çalışmalarımızı ve deneyimlerimizi paylaşma yanında Adli Bilimler alanını ilgilendiren temel konu ve sorunların ele alındığı konferanslar, paneller, uzmanına danışalım oturumları, sözel ve poster sunumlar yer alacaktır.

Bu sene sempozyuma Hollanda Büyükelçiliği'nin katkıları ile uluslararası katılım sağlanacaktır.

Adli Bilimler alanında fotoğraf, resim, karikatür, heykel vb. sanat eserlerini sergileme olanağı bulacak olan Adli Bilimcilerin sempozyumda unutulmayacak anlar geçireceğinizi ümit ediyor, en içten sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.



Prof.Dr. Ali Rıza TümerHacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi
Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı

Tel   : 0 312 305 2004
GSM : 0 542 524 0626

tumeralir@hotmail.com
alirizat@hacettepe.edu.tr
www.adlitip.hacettepe.edu.tr

İNTERNET MEDYASI HUKUKU II...


İstanbul Barosu Bilişim Hukuku Merkezi ve İstanbul Medipol Üniversitesi Bilişim Hukuku Araştırma ve Uygulama Merkezince düzenlenen ‘İnternet Medyası Hukuku’ konulu panel 27 Nisan 2013 Cumartesi günü saat 10.00’da üniversitenin Kavacık Yerleşkesinde yapılacak.

Açılış konuşmalarından sonra geçilecek panel oturumlarında, ‘Hukukçular İçin Yeni Medya-Yurttaş Gazeteciliği’, ‘Yeni Medyada Marka Hukuku, Haksız Rekabet ve Telif Hakları’, ‘Basın ve İfade Özgürlüğü Açısından Yeni Medya’, ‘Ceza Mevzuatı ve Yeni Medyada Sorumluluk’, ‘Reklam Hukuku ve Reklam Kurulu Kararları’ konuları ele alınacak.

Katılım ücretsizdir.


4.Uluslararası Tıp Etiği ve Tıp Hukuku Kongresi...


22 Nisan 2013 Pazartesi

AHEF EĞİTİM TOPLANTILARI...


HUKUKSAL ORTAK AKIL



AHEF EĞİTİM TOPLANTILARI DEVAM EDİYOR
AHEF Eğitim Komisyonu Bölgesel Eğitim Toplantıları devam ediyor. “Malpraktis ve Aile Hekimliğinde Hukuksal Ortak Akıl” Bursa’da 23 Mart 2013 tarihinde start alıyor.Actavis ilaç firmasının koşulsuz desteğiyle yapılan toplantılarımızı , AHEF Hukuk ve mevzuat komisyonu koordinatörü Dr.H.Şenol Atakan ,Prof.Dr.Şevki Sözen ve Av.Arda Aşık ile gerçekleştireceğiz. Malpraktis ile aile hekimliği uygulanmasında yaşanılan her türlü hukuki durumu konuşacağımız toplantılarımızla birçok ilimize ulaşmaya çalışıyoruz.Şimdilik planlaması yapılan iller aşağıda belirtilmiştir.

Malpraktis ve Aile Hekimliğinde Hukuksal Ortak Akıl Toplantı Ajandası:

23 Mart 2013 Bursa
11 Mayıs 2013 Kocaeli
18 Mayıs 2013 Ege
25 Mayıs 2013 Çorum

Saygılarımla.

Dr.Rıdvan KARAGÖZ
AHEF Eğitim Komisyonu Genel Sekreteri
Bölgesel Eğitim Toplantıları Koordinatörü

9th Turkish Congress of Trauma and Emergency Surgery...




pril 23, 2013
HALL A

08.00-09.00          FREE PRESENTATIONS
09.00-10.00          PANEL - DRUG ADMINISTRATION IN EMERGENCY SURGERY AND INTENSIVE
                                CARE 

                                Session Moderator: Mustafa ŞAHİN (Gaziosmanpaşa University, TOKAT)
                                Reasonable Drug Administration in Traumas and Emergencies
                                Mehmet ERYILMAZ (GATA, ANKARA) Reasonable Administration of Antibiotics
                                in Traumas and Emergencies
                                Serhat ÜNAL (Hacettepe University, ANKARA)
                                Reasonable Drug Administration in Intensive Care
                                Yalım DİKMEN (İstanbul University, İSTANBUL)
10.00-10.30        Coffee Break

10.30-11.15         PANEL - IN MEMORY OF PROF. DR. GÖKSEL KALAYCI 
                                VIOLENCE-RELATED AND FORENSIC APPLICATIONS IN EMERGENCIES 
                                Session Moderator: Ahmet ÖZBAL (İstanbul University, İSTANBUL)
                                Surgeon's Perspective
                                Acar AREN (İstanbul Research and Education Hospital, İSTANBUL)
                                Forensic Perspective 
                                Şevki SÖZEN (İstanbul University, İSTANBUL)

11.15-12.15         CLOSING AND AWARD CEREMONY


AB EŞLEŞTİRME PROJESİ KAPANIŞ TOPLANTISI...


"Adli Bilim Uzmanlarının Becerilerinin Geliştirilmesi" başlıklı AB Eşleştirme Projesinin kapanış toplantısı 19 Nisan 2013 tarihinde Adli Tıp Kurumu Konferans salonunda gerçekleştirilmiştir.

Toplantının açılış oturumu, proje liderleri Doç. Dr. Cengiz Haluk İnce, Uz.Dr. Andreas Bedate Gutierrez ve Jos Toth'un yaptığı açılış konuşmalarından sonra, İspanya Adalet Bakanlığı Uluslararası Adli İşbirliği Direktörü Angel Llorente, İspanya İstanbul Başkonsolosu Aurelio Perez Giralda, AB Türkiye Delegasyonu Kurumsal Yapılandırma Bölüm Başkanı Ervvan Marteil ve Hollanda Adli Bilimler Akademisi (NFI) Direktörü Win van Geloven'ın konuşmaları ile devam etti. Açılış oturumundan sonra geçilen teknik oturumda proje yerleşik eşleştirme danışmanı Uz. Dr. Pedro Manuel Garamendi, eş yerleşik eşleştirme danışmanı Uz. Dr. ipek Esen Melez, Kriminal Polis Laboratuvarı temsilcisi Okay Kuşçu ve Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı temsilcisi Mehmet Bakan proje sürecinde gerçekleştirilen aktivite ve başarıların teknik verilerini sundular.

Başarılı bir şekilde tamamlanan proje, "Katılım Öncesi Yardım Programı" çerçevesinde finanse edilen ve 2.005.735 Euro bütçesi olan bir proje olup, projenin ana yararlanıcısı Adli Tıp Kurumu, ikincil yararlanıcı kuruluşlar da Kriminal Polis Laboratuarları ve Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı'dır. Projeye ortak AB üye ülkeleri ise İspanya ve Hollanda'dır. 25 ay süren proje çerçevesinde Avrupa Birliği üye ülkelerinden Adli Bilimlerin farklı alanlarından 108 uzman kısa süreli bilgi paylaşımı görevlerinde Türkiye'de 363 gün geçirmiş, bu süre içinde toplamda 1037 katılımcı 49 çalıştay ve seminere katılmıştır. Üye ülkelerin adli bilimler laboratuarlarına da 15 çalışma ziyareti gerçekleştirilmiştir. ISO 17025 & 17020 kalite yönetim sistemleri bazında akreditasyon projenin temel bileşenlerinden birisini oluşturmuştur.

Proje kapsamında yürütülen başarılı çalışmalar neticesinde, amaçlanan hedeflere ulaşılmış, yürütülen karşılıklı bilgi-deneyim alış verişine ilaveten faydalanıcı olan her 3 kurumda da öngörülen 4 farklı alanda akreditasyona hazır hale gelme şartı sağlanmıştır. Olay yeri incelemesinin 17020 standardına göre akredite dilmesinde önemli adımlardan birisi olan "Olay Yeri İnceleme Uygulama Rehberi" proje ortaklarından Hollanda Adli Bilimler Enstitüsü uzmanlarının katkısı ve KPL-JKDB uzmanlarının çabası ile yazılmış ve basılı hale getirilmiştir.
Ölçülebilir hedeflerde sağlanan başarıya ilaveten Türkiye'de adli bilimler alanında hizmet sunan 3 önemli kurum arasında gerçekleşen işbirliği de önemli bir sonuç olmuştur.





Yayın Tarihi:22.04.2013

Türkiye Klinikleri Adli Tıp Dergisi 2013 - Cilt 10 Sayı 1...


ORİJİNAL ARAŞTIRMA
1
Uçucu Bağımlılarının Antemortem ve Postmortem Biyolojik Örneklerinde Toluenin Belirlenmesi ve İstanbul'daki Kullanıcı Profilinin Değerlendirilmesi
Turkiye Klinikleri J Foren Med 2013;10(1):1-6
EN
7
Determination of Autosomal SNP Loci for the Identification and Paternity Tests
Turkiye Klinikleri J Foren Med 2013;10(1):7-13
TR
14
The Importance of Defining of the Layer of Injured Tissue in Forensic Reports and the Useability of Skinfold Thickness Determination in the Assessment
Turkiye Klinikleri J Foren Med 2013;10(1):14-8
TR
.: DERLEME
19
Medical and Hazardous Waste Management at Autopsy Rooms: Protecting the Environment from the Wastes of Autopsy: Review
Turkiye Klinikleri J Foren Med 2013;10(1):19-28
TR
.: OLGU SUNUMU
29
Abduction Story-A Case of Conduct Disorder
Turkiye Klinikleri J Foren Med 2013;10(1):29-32
TR
33
Salvinorin: A New Substance Which is Listed as Psycho-Stimulant: Case Report
Turkiye Klinikleri J Foren Med 2013;10(1):33-7
TR
.: NOTLAR
38

Hasta ve Çalışan Güvenliği Sempozyumu...



http://www.turkbiyokimyadernegi.org.tr/tr/bilimsel-etkinlikler/263-hasta-ve-calisan-guvenligi-sempozyumu.html

SAĞLIK HUKUKU EĞİTİM PROGRAMI...


SAĞLIK HUKUKU EĞİTİM PROGRAMI
Düzenleyen: SAHUM (Dokuz Eylül Üniversitesi Sağlık Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi)
Yer: SAHUM Seminer Salonu, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Derslikler Binası 1. Kat, İnciraltı-İZMİR
Tarih: 17,18,19,25,26 Mayıs 2013.  Eğitimler saat 09.00-18.00 arasında interaktif sunumlarla yapılacaktır.
Toplam 40 saatlik kursun sonunda en az %75 devamlılık gösteren katılımcılara Katılım Belgesi verilecektir. Kurs katılım ücreti 700TL(KDV Dahil)
Döner Sermaye Hesap No: Vakıflar Bankası Balçova Şubesi. TR100001500158007299649305
Kontenjan 25 kişiyle sınırlıdır. Başvurular ödeme yapılarak alınacaktır. Lütfen ödeme yaptıktan sonra iletişim adreslerine bilgi veriniz.

İletişim: 0232 4122858-4122851

PANEL, KADIN CİNAYETLERİ...


İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezince düzenlenen ‘Kadın Cinayetleri’ konulu panel, 26 Nisan 2013 Cuma günü saat 11.00’da Orhan Adli Apaydın konferans Salonunda yapılacak.

Açılış konuşmalarından sonra ‘Töre Cinayetleri’ ile ilgili dia gösterisi yapılacak. Daha sonra Panele geçilecek.

Oturum Başkanlığını İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi ve Kadın Hakları Merkezi Koordinatörü Av. Aydeniz Alisbah Tuskan’ın yapacağı panelde, Prof. Dr. Ayşe Nuhoğlu,
Av. Vildan Yirmibeşoğlu, CNNTÜRK Muhabiri Göksel Göksu, Prof. Dr. Nilüfer Narlı ve Ayşegül Nuran Bektaş konuşmacı olarak yer alacaklar.

 

Son 1 Yılda Rakamlarla Sağlıkta Şiddet (ATO)...


Ankara Tabip Odası tarafından 16 Nisan Salı günü bir basın açıklaması düzenlenerek Alo 113 Beyaz Kod Birimi hizmete girdiğinden bu yana (14 Mayıs 2012-30 Mart 2013) sağlık alanından gelen şiddet ihbarlarına ilişkin veriler kamuoyu ile paylaşıldı.
ATO Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Özden Şener tarafından okunan basınaçıklamasında, giderek artan şiddeti protesto etmek ve ölüm yıldönümünde Dr. Ersin Arslan’ı ve bütün şiddet kurbanı sağlık çalışanlarını anmak üzere 17 Nisan Çarşamba günü tüm yurtta ve Ankara’da düzenlenecek anma programı açıklandı.
Açıklamanın ardından söz alan ATO Genel Sekreteri Dr. Selçuk Atalay, bu ülkede bir süredir iktidarla halk arasında bir nevi sözsüz anlaşma olduğunu ve nasıl yasal olmadığı halde çocuk işçiliğine, kadına yönelik şiddete, çocuk gelinlere izin verilip göz yumuluyorsa, sağlık çalışanlarına yönelik şiddete de göz yumulduğunu ifade etti. Atalay, “Hastaneler artık rahatlıkla olay çıkartılacak, insanların rahatlayacağı bir yer haline gelmiştir” diye konuştu.
Gerçekleştirilen basın açıklamasının tam metini ve bir yıllık şiddet ihbar verilerini okumak için tıklayınız.
 

DR. ERSİN ARSLAN’IN ÖLÜM YILDÖNÜMÜNDE G(ö)REVDEYİZ
Dr. Ersin Arslan’ın ölümünün üzerinden tam 364 gün geçti.
Aslında Dr. Ersin Arslan cinayeti bağıra bağıra geldi.
TTB ve tabip odaları yıllarca şiddetin giderek yaygınlaştığını, niteliğinin sözelden fiziki şiddete evrildiğini ilan ederek, yetkililerin dikkatini çekti.
Ne var ki; dönemin Sağlık Bakanı’na göre ülkemizde sağlık alanında şiddet önce “yok”tu; sonra “var ama batı ülkelerindekinden az”dı; sonra “trafikte de olur böyle kabalıklar”dı. Zaten “Sağlık çalışanına fiske vuran karşısında Sayın Bakan’ı bulur”du.
İşte Ersin böyle öldü.
Ersin’in ardından TTB, Sağlık Bakanı’na sağlıkta şiddetin önlenmesine yönelik yedi talep iletti. Sağlık Bakanı bunları makul bularak, üzerinde çalışacaklarını vadetti. Devletin Bakan’ının sözüydü bu; güvenecektik elbette. Ama TBMM Şiddet Araştırma Komisyonu dışında bugüne dek hiçbir şey yapılmadı.
14 Mayıs Genelgesi’yle Sağlık Bakanı, yöneticilere, sağlık kuruluşlarında risk analizi yapılması gerektiğini hatırlattı. Ardından KKKA’dan Dr. Mustafa Bilgiç’i, SABİM savunmasından da Dr. Melike Erdem’i yitirdik.
“Yıllarca sağlık alanında şiddet yoktur” diyen Sağlık Bakanı, bu genelgeyle 113 Beyaz Kod Şiddet Bildirim Hattı’nı kurdu.
İşte oraya gelen saldırı bildirimlerinin sayısı:
14 Mayıs 2012’den 30 Mart 2013’e dek toplam şiddet bildirimi: 7773.
Bunun 5345'i sözel, 2428'i fiziksel şiddet.
Bunun 4403'ü hekim, 3370'i hekim dışı sağlık personeli.
Bunun 3976'sı kadın, 3120'si erkek sağlık personeli. (677 cinsiyet belirtilmemiş ihbar)
En çok bildirim İstanbul (1676), en az bildirim Bayburt (5).
Sistemin hizmete girdiği tarihten bu yana, Ankara ilinde toplam 561 vaka. 
Bunun 406'sı sözel, 155'i fiziksel.
Bu saldırıların önemli bir bölümü ÖLÜMCÜL olabilecek nitelikte. Satır, bıçak, tabanca, linç girişimi.
Daha dün gece Sami Ulus Hastanesi’nde bir hastane güvenlik görevlisi döner bıçaklı saldırıya uğradı.
860 lira aylıklı, iş güvencesiz çalışan bu taşeron şirket işçisi arkadaşımızın yüzü tanınmayacak hale getirildi. Ölebilirdi!
Hekime, sağlık çalışanına yönelik şiddetin bitmesi için Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu’nu, TTB’yle ve diğer sağlık örgütleriyle işbirliği yapmaya çağırıyoruz. Selefinin düştüğü hataya düşmesin.
Bir meslektaşımızı daha kaybetmeye tahammülümüz yok. Dayak yeme korkusu altında sağlık hizmeti verilmez.
TCK’ya Sağlıkta Şiddeti Önleme maddelerinin bir an önce eklenmesini bekliyoruz.
Değerli Basın Emekçileri,
Sağlık alanında giderek artan şiddeti protesto etmek,
Yetkililerin dikkatini çekmek,
Ölüm yıldönümünde Dr. Ersin Arslan’ı ve bütün şiddet kurbanı sağlık çalışanlarını anmak üzere
YARIN,
17 NİSAN 2013 ÇARŞAMBA GÜNÜ
TÜM YURTTA
KAMU, ÖZEL, ASM’LER DAHİL HİÇBİR SAĞLIK KURULUŞUNDA
ACİL, YATAN HASTA, KANSER ve DİYALİZ HASTALARI DIŞINDA
SAĞLIK HİZMETİ VERİLMEYECEKTİR.

Yurttaşlarımızın da kendilerine sağlık hizmeti veren sağlık çalışanlarına, hekimlerine destek ve katkı vermelerini, bizlere yardımcı olmalarını bekliyoruz.
Kamuoyuna duyururuz.
17 Nisan Ankara Anma Programı
11:30  Çalıştığımız hastanelerin, ASM’lerin bahçesinde toplanılacak, Ersin ve diğer kayıplarımız için saygı duruşunda bulunulacak
12:30 İbni Sina Hastanesi bahçesinde buluşulacak ve Sağlık Bakanlığı’na yürünecek
13:00 Bakanlık önünde basın açıklaması yapılacak
Tüm gün:
Yakalarımıza siyah kurdele ve ATO’nun dağıttığı “kırık kalpleri” takacak,
Hastalarımızla sağlığı, sağlıkta dönüşümü, şiddeti konuşacağız.

Ankara Tabip Odası’nın, Beyaz Kod ALO 113 Birimine yönelttiği sorular çerçevesinde elde ettiği veriler şöyledir:

Beyaz Kod Birimi Alo 113 sistemi hizmete girdiği tarihten bu yana (14 Mayıs 2012–30 Mart 2013)

1. Birime gelen toplam başvuru sayısı 7773’tür. Şiddet başvurularının 2428 tanesi fiziksel şiddet, 5345 tanesi sözel şiddettir.
2. Birime en çok İstanbul ilinden başvuru gelmiştir. İstanbul’dan gelen toplam başvuru sayısı 1676’dır. Bu başvuruların 1135 tanesi sözel, 541 tanesi fiziksel şiddettir.
3. Alo 113 sistemi hizmete girdiği tarihten bu yana en az Bayburt ilinden başvuru gelmiştir. Bayburt’tan gelen toplam başvuru sayısı 5’tir. Bu başvurulardan 3 tanesi sözel, 2 tanesi fiziksel şiddettir.
4. Başvuran sağlık çalışanlarının 4403 tanesi hekim, 3370 tanesi hekim dışı sağlık personelidir.
Başvuran toplam 7773 sağlık çalışanının; 3120 tanesi erkek sağlık çalışanı, 3976 tanesi kadın sağlık çalışanıdır. (677 adet cinsiyet verisi bulunmayan kayıt mevcuttur.)
Bu verilere göre şiddete uğrayan sağlık çalışanlarının %56’sı kadındır.
5.  Beyaz Kod Birimi Alo 113 sistemi hizmete girdiği tarihten bu yana Ankara ilinden gelen şiddet başvurularının aylara ve şiddet türlerine göre sayısal değerleri aşağıdaki tabloda verilmiştir.

14 Mayıs 2012–31 Aralık 2012 Başvuruları

Ankara 2012
Haziran
Temmuz
Ağustos
Eylül
Ekim
Kasım
Aralık
TOPLAM
Sözel Şiddet
58
62
38
36
40
25
29
288
Fiziksel Şiddet
22
17
15
18
14
5
9
100
TOPLAM
80
79
53
54
54
30
38
388

1 Ocak–30 Mart 2013 Başvuruları

Ankara
2013
Ocak
Şubat
Mart
TOPLAM
Sözel
Şiddet
44
31
43
118
Fiziksel
Şiddet
17
14
24
55
TOPLAM
61
45
67
173


7. Sözlü şiddet nedeniyle Ankara ili sınırları içerisinden ihbarda bulunan kadın sağlık görevlilerinin sayısı 285’tir.
8. Sözlü şiddet nedeniyle Ankara ili sınırları içerisinden ihbarda bulunan kadın sağlık çalışanlarının 188 tanesi hekim, 97 tanesi hekim dışı sağlık çalışanıdır.
9. Sözlü şiddet nedeniyle Ankara ili sınırları içerisinden ihbarda bulunan erkek sağlık çalışanlarının sayısı 120’dir.
10. Sözlü şiddet nedeniyle Ankara ili sınırları içerisinden ihbarda bulunan erkek sağlık çalışanlarının 108 tanesi hekim, 12 tanesi hekim dışı sağlık çalışanıdır.
Bu verilere göre SÖZLÜ şiddet nedeniyle Ankara ili sınırları içerisinden ihbarda bulunanların %70’i kadındır.
11. Fiziksel şiddet nedeniyle Ankara ili sınırları içerisinden ihbarda bulunan kadın sağlık çalışanlarının sayısı 95’tir.
12. Fiziksel şiddet nedeniyle Ankara ili sınırları içerisinden ihbarda bulunan kadın sağlık çalışanlarının 53 tanesi hekim, 42 tanesi hekim dışı sağlık çalışanıdır.
13. Fiziksel şiddet nedeniyle Ankara ili sınırları içerisinden ihbarda bulunan erkek sağlık çalışanlarının sayısı 61’dir.
14. Fiziksel şiddet nedeniyle Ankara ili sınırları içerisinden ihbarda bulunan erkek sağlık çalışanlarının 40 tanesi hekim, 21 tanesi hekim dışı sağlık çalışanıdır.
Bu verilere göre FİZİKSEL şiddet nedeniyle Ankara ili sınırları içerisinden ihbarda bulunanların %60’ı kadındır.
15. Ankara ili sınırları içerisinden ihbarda bulunan sağlık görevlilerinin mükerrer ihbar başvurusu sayısı 1’dir.
16. Ankara ili sınırları içerisinden gerçekleşen ihbarlar doğrultusunda kaç vakayla ilgili Sağlık Bakanlığı 245 vaka ile ilgili hukuki süreç başlatmıştır.