29.10.2011 tarihinde yapılan Adli Tıp Uzmanları Derneği Genel Kurulu'nda seçilmiş olan ATUD yönetim kurulu
her ayın ilk cumartesi günü yapılacak olan geniş katılımlı ilk toplantısını
03.12.2011 tarihinde Cumartesi günü saat 15.30'da İstanbul Tabip Odası'nda gerçekleştirecektir.
Yönetim kurulu toplantımızın asil ve yedek tüm yönetim kurulu üyelerimizin yanısıra
katılmak isteyen dernek üyelerimizin katılımına da açık olduğunu bilgilerinize sunarız.
Adli Tıp Uzmanları Derneği Yönetim Kurulu
30 Kasım 2011 Çarşamba
ADLİ TIP BÜLTENİ YAYINLANDI...
![]() |
ADLİ TIP BÜLTENİ |
Editörlüğünü Prof.Dr. Nadir ARICAN'ın yaptığı dergiye makalelerinizi adlitipbulteni@gmail.com adresinden de ulaştırabilirsiniz...
![]() |
ADLİ TIP BÜLTENİ 2010; 15(1) |
![]() |
ADLİ TIP BÜLTENİ 2010; 15(2) |
![]() |
ADLİ TIP BÜLTENİ 2010; 15(3) |
29 Kasım 2011 Salı
CİNSEL SUÇLARA YAKLAŞIMDA NERDE ÇARE (N.Ç.)
![]() |
Prof.Dr. Yasemin Balcı Muğla Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi |
Medyada genişçe yer bulduğu için herkes N.Ç. davasını biliyor. Üzmez davasında da yazdığım gibi N.Ç. ne ilktir ne de son olacağa benzemektedir. Ancak bu tür olguların medyaya taşınması, konunun kamuoyu gündeminde tartışılmasına vesile olmaktadır. N.Ç. davasında hukukun yazılı kurallarına uydurularak ceza öngörülen olaya karşı toplumun vicdani tepkisi gözlenmiştir. Herkesin bildiği gibi konunun kavramlar ve kurallarla ele alınması farklı, “insan” odaklı ve “vicdani” odaklı yaklaşım farklıdır. Aslında hukuki yaklaşımla insancıl yaklaşımın biraraya gelmesi beklenir. Buna da hukuk dilinde “insancıl hukuk” denmektedir. Kaynağını hatırlamamakla birlikte, okuduğum şu ilginç kıssadan hisseyi paylaşmak istiyorum.
İngiliz yargıç, gece yarısı parktan geçen kızı korkutan adama 7 yıl 7 gün hapis verince, şaşıran gazeteciler sormuşlar:
“Adam kıza elini bile süremedi. Kaçan kızın çığlıklarına yetişenler adamı yakaladılar. Bu 7 yıl, 7 gün çok değil mi ?”
Yargıcın yanıtı hukuk dersi niteliğindedir!!!
“Kızı korkutmanın karşılığı 7 gündür. 7 yıl ise İngiliz kızlarının gece yarısı parkta dolaşma özgürlüklerine saldırmanın cezasıdır.”
Her şeyden önce cinsel suçları makul gösteren pek çok yanlış inanış ve cinsiyete dayalı eşitsizliklerle mücadele etmek gerekmektedir. Daha önce de hep yazdığım gibi, bu mücadelede tek başına bireylerden tüm kurumlara kadar her birey ve kuruma sorumluluklar düşmektedir. Eflatun’un “Bilirken susmak, bilmezken söylemek kadar çirkindir.” Şeklindeki özlü sözü başka lafa gerek bırakmamaktadır.
Cinsel suçlarla mücadele açısından ülkemizde olumlu çabalar da var. Örneğin; N.Ç. olayında Sayın Bakan Fatma Şahin’in yaklaşımı son derece olumlu idi. Umarız bu olumlu yaklaşım, olayın gündemden kalkmasıyla bitmez, cinsel suçların değerlendirilmesindeki süreçlere ilişkin ülke çapında “Cinsel Saldırı Kriz Merkezleri” gibi yapılanmaların da önünü açar.
Bir de, cinsel suça karşı duruş ve ilkeler ortaya koyan kurumsal yaklaşımlar var. Bunlardan da bahsetmek istiyorum.
İlk olarak Sabancı Üniversitesinin Cinsel Taciz Yönergesi olduğunu duyduğumda bu olumlu yaklaşımdan etkilenmiş ve Sabancı Üniversitesinde bunun için çaba sarf eden herkesi takdir etmiştim. Üniversite Senatosu tarafından onaylanan Yönergeye ekli bir de “Cinsel Tacize Karşı Önlem ve İlkeler Belgesi” var. Bu belgede cinsel tacizin tanımı, nelerin cinsel taciz kapsamında değerlendirileceği, üniversite içinde yaşanan ya da tanık olunan cinsel taciz durumlarında danışmanlık, destek ve başvuru mekanizmaları yer almaktadır. Bu belgede önemli yaklaşımlar vardır. Bazılarına özellikle yer vermek istiyorum.
“Bir kişi, diğer bir kişi üzerinde yetki sahibi olduğu bir mevkide bulunuyorsa ve bu yetki aracılığıyla o kişinin akademik veya iş ortamını önemli ölçüde etkileyecek durumda ise, bu bireyler arasında bir güç eşitsizliği/dengesizliği var demektir. Yönetici-çalışan arasında, öğretmen-öğrenci arasında, dekan-öğretim üyesi arasında, profesör-doçent arasında, doçent-yardımcı doçent arasında, okutman-öğrenci arasında, ders veren asistan-öğrenci arasında, böylesi bir güç dengesizliği mevcuttur.”
“Bir kişi, diğer bir kişi üzerinde kurumsal güç kullanmasına izin veren bir yetkiye sahipse, yani, verilen notları, sınav veya tez savunması bağlamındaki değerlendirmeleri, öğretim üyesinin terfisi, hastalık veya tatil izninin onaylanması vb. kararları etkileyebilecek yetkideyse, “kurumsal güç”ten söz edebiliriz.”
“Denetleme, öğretme, değerlendirme, yönlendirme, danışmanlık ilişkisi içindeki bireyler arasında romantik ve/veya cinsel ilişkiler, daha yüksek kurumsal yetkiye sahip olan kişinin objektif kararlar almasını engelleyebilir. Bu durum, ‘kişinin şahsi çıkarları ile kamusal veya profesyonel sorumlulukları arasında uyuşmazlık’ olarak tanımlanabilir. Bu nedenle de, öğretim üyesi/personel/lisansüstü öğrenci/lisans öğrencilerine ders veren asistanlar ve öğrenciler arasında olduğu kadar, üst-ast konumundaki yöneticiler ve çalışanlar arasında da romantik ve/veya cinsel ilişkiler, uygunsuzdur.”
“Çalışanların (öğretim üyeleri, okutmanlar, asistanlar, idari personel), üzerlerinde akademik veya kariyer belirleyici otoriteye sahip oldukları öğrencilerle romantik ve/veya cinsel ilişkiye girmeleri yasaktır. Bu yasak, idari çalışanlar arası benzer ilişkilerde de geçerlidir. Öğretim üyeleri, romantik ve/veya cinsel bir ilişki içinde oldukları öğrenciye, tez danışmanlığı yapamazlar veya onun tez jürisinde yer alamazlar.”
Benzer şekilde Ankara Üniversitesi de Ağustos 2011 tarihinde bir Senato kararı ile “Ankara Üniversitesi Cinsel Tacize ve Cinsel Saldırıya Karşı Politika Belgesi”ni oybirliği ile kabul etmiştir. Bu belgede de Ankara Üniversitesi bünyesinde oluşturulan “Cinsel Tacize ve Cinsel Saldırıya Karşı Destek Birimi”, birimin yapısı, üyeleri, işleyiş biçimi ve benzeri konular yer almaktadır.
Derken, son olarak Eğitim-Sen’in İstanbul’daki Üniversiteler Şubesi, “Şubenin bütün üyeleri cinsel tacize hiçbir koşul altında müsamaha gösterilmeyeceğini bilir ve kabul ederler. Şube cinsel taciz konusunda bilinç oluşturarak farkındalık yaratmayı, üyelerini cinsel taciz konusunda bilgilendirmeyi, cinsel taciz vakalarını takip etmeyi ve cinsel tacize maruz kalan bireyler için destek mekanizmaları sunmayı taahhüt eder.” diyen ve ayrıntıları devam eden “Tacize Karşı İlkeler Belgesi” yayınlamıştır.
Bu örneklerde olduğu gibi, bünyesinde çalışan personeli olan insana hizmet veren tüm kurumların cinsel taciz ve saldırıya karşı ilkeli duruşlarını sergilemeleri gerektiği kanısındayım. Vücut dokunulmazlığı ve cinsel dokunulmazlık kavramlarının aileden başlayarak okullarda ve iş yerlerinde içselleştirilmesi için çaba sarf edilmelidir.
XVII. TIPTA UZMANLIK KURULTAYI YAPILDI...
Türk Tabipleri Birliği Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu'nca Ankara Tabip Odası'nın ev sahipliğinde düzenlenen XVII. Tıpta Uzmanlık Eğitimi Kurultayı, 25-26-27 Kasım 2011 tarihleri'nde Ankara'da gerçekleştirildi. XVII. Tıpta Uzmanlık Eğitimi Kurultayı 25 Kasım 2011 Cuma günü, Ankara'da Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kültür Merkezi Kırmızı Salon'da başladı. İlk gün, TTB UDEK Çalışma Grupları IX. Genel Kurulu gerçekleştirildi. UDEK Genel Sekreteri Prof. Dr. Dilek Aslan'ın kolaylaştırıcılığı ve UDEK Başkanı Prof. Dr. İskender Sayek'in açış konuşmasıyla başlayan program, Çalışma Grupları toplantısıyla sürdü. Sekiz Çalışma Grubu'nda toplantılar gerçekleştirildi. Çalışma Grupları ve çalışma konuları şöyle:
1- Etik Çalışma Grubu: Tam Gün Politikalarının Yarattığı Etik Sorunlar
2- İlaç ve Teknoloji Çalışma Grubu: Reçetelerde İlaç Kısıtlamaları / Sorunlar ve Çözümler
3- Sürekli Tıp Eğitimi / Sürkeli Mesleki Gelişim Çalışma Grubu: Resertifikasyon-Kredilendirme
4- Toplum Sağlığını Geliştirme Çalışma Grubu: Kanun Hükmünde Kararname ve Toplum Sağlığına Etkileri
5- E-Sağlık Çalışma Grubu: Sağlıkta Mobilite ve Mobil Teknolojiler
6- Asistan ve Genç Uzman Hekimler Çalışma Grubu: Genel Kurul Çalışmaları
7- Medya İle İletişim Çalışma Grubu: Medya ile "Doğru ve Etkili" İletişim; Uzmanlık Derneklerinin Rolu ve Sorumluluğu
8- Görev Grubu: Acillerde Yaşanan Şiddet ve Uzmanlık Derneklerine Düşenler
Çalışma gruplarının yaklaşık iki saat süren toplantısı ve öğle arasının ardından, toplantıların rapor hazırlığına geçildi. Raporların Genel Kurul'a sunulmasınnı ardından, ilk gün programı sona erdi.
Tıpta Uzmanlık Eğitimi Kurultayı'nın 26-27 Kasım programı da konferans ve panellerle sürdü. (www.ttb.org.tr)
![]() |
Prof.Dr. Yaşar Bilge |
Prof.Dr. Yaşar BİLGE'nin XVII. Tıpta Uzmanlık Kurultayı ile ilgili değerlendirmeleri;
• Kamu-özel ortaklığı hastanelerin çalışmasını güçleştirebilir.
• Etik ilkeler, özerklik, yararlı olma, zarar vermeme, adalet.
• Onam verme yeterliliği olmayan kişilerle ilgili değerlendirmeler üst kurullarca değerlendirilmelidir.
• Etik kurullarının önerdiği çalışma kurallarına uyulmalıdır.
• Hukuka aykırı uygulamalardan kaçınılmalıdır.
• Otonomi geliştirilecek tarzdaki uygulamalara öncelik verilmelidir.
• Resertifikasyon, kredilendirme kuralları ve uygulamaları geliştirilmeli. Yeterlik Kurulunun Kurum ziyaretleri olmalı. Sınavlarını yapmalı. Yeterlik Sınavlarına girme isteklilikleri artırılmalı.
Birlikte üretilmeli. Akılcı ilaç kullanılmalı. Endüstri ilaç ilişkisinde maddi çıkar ilişkisi olmamalı. Mesleki uygulamalar alanında yetim ilaçlara, antidotlara öncelik verilmeli. Alan çalışmaları, çatışmaları önlemek içindir. Çalışma grupları oluşturulmalı. Medya: Bitkisel ürünler tanıtımı, ruhsatlandırma açısından önemlidir.
Klinik araştırmalar: Çocuk formulasyonları kısıtlı olduğundan geliştirilmeli.
Teknoloji: Diyagnostik cihazların ülkeye kontrollü sokulması önerilir. Kullananların yeterliliği olmalı.
TEMEL DEĞERLER: Etik, uzman, çağdaş, güvenilir, bilimsel, adil, laik, tarafsız, araştırmacı, güncel, şeffaf, üretken olma özelliğine dikkat edilmeli. Bilirkişiler için standart oluşturulmalı. İşbirliği olmazsa saldırı ve savunma pozisyonları oluşur. Tıbbi uygulama hataları halk sağlığı sorunudur. Hastaların zararları kısa sürede ve bütünüyle karşılanmalı. Hata nedenleri araştırılmalı. Önleyici çalışmalar yapılmalı. Zararlar kamusal fondan karşılanmalı. Hataları teşvik eden düzenlemeler yapılmalı. Uygun koşullarda, alt yapı gereksinimleri karşılanmış ortamlarda eğitim yapılmalı. Eğitim gerekleri güncel ve bilimsel karşılanmalı. Kadroların yeterli sayıda, güçlü, yandal destekli, araştırmacı niteliği olmalıdır.
Hizmet kaynaklı tüm zararların malpraktis veya komplikasyon ayrımı yapmadan kamusal fonla tanzim edilmeli. Birey suçlama yerine, zarar oluşum sürecine odaklanmalı. Hata bildirme teşvik eden düzenlemeler yapılmalı. Eşdeğerli sistemler uygulanmalı.
17. Tıpta Uzmanlık Eğitim Kurultay’ını Düzenleyen Ankara Tabip Odasına, TBB_Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kuruluna teşekkür ederim.
Prof. Dr. Yaşar Bilge (atud@yahoogroups.com)
26 Kasım 2011 Cumartesi
KADINLARA YÖNELİK ŞİDDET VE AİLE İÇİ ŞİDDETİN ÖNLENMESİ VE BUNLARLA MÜCADELEYE İLİŞKİN AVRUPA KONSEYİ SÖZLEŞMESİNİN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN RESMİ GAZETE'DE YAYINLANDI...
KADINLARA YÖNELİK ŞİDDET VE AİLE İÇİ ŞİDDETİN ÖNLENMESİ VE BUNLARLA MÜCADELEYE İLİŞKİN AVRUPA KONSEYİ SÖZLEŞMESİNİN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN 24.11.2011 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi...
"MADDE 1- (1) 11 Mayıs 2011 tarihinde İstanbul’da imzalanan “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi”nin onaylanması uygun bulunmuştur.
MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür."
Anayasa 90/5 “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır.”
Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi İnsan Hakları Ortak Platformu (İHOP) tarafından Türkçeye çevrildi.
Sözleşmenin İHOP tarafından yapılan gayrı resmi Türkçe çevirisini aşağıdaki bağlantıdan bilgisayarınıza indirebilirsiniz.
Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi (doc, 352KB)
Sözleşmenin İngilizce tam metnine CAHVIO sayfasından ulaşabilirsiniz ya da buradan bilgisayarınıza indirebilirsiniz.
Sözleşmeyle ilgili İngilizce açıklayıcı kitapçığa buradan ulaşabilirsiniz.
Kaynak:
25 Kasım 2011 Cuma
ŞİDDET DÖNGÜSÜNÜ KIRMADA HUKUKUN ROLÜ SEMPOZYUMU ANKARA
Umut Vakfı Araştırma Merkezi
Hukukun Gençleri Sempozyumları Dizisi - 2
“Şiddet Döngüsünü Kırmada Hukukun Rolü”
Hukukun Gençleri Sempozyumları Dizisi - 2
“Şiddet Döngüsünü Kırmada Hukukun Rolü”
Ankara Barosu Konferans Salonu
25 – 26 Kasım 2011 ANKARA
25 – 26 Kasım 2011 ANKARA
Amaç: Her yıl farklı konuların ele alınacağı sempozyum dizisi, hukukun üstünlüğüne ve sorunların barışçıl yollarla çözülebileceğine dair inancın güçlenmesi hedefiyle; geleceğin hukuk uygulayıcıları olacak hukukun gençlerini bir araya getirerek tartışmalarına, farklı görüşleri paylaşmalarına olanak sağlayacak bir platform oluşturmayı amaçlamaktadır. Sempozyum bildiri konuları:
“Şiddet Döngüsünü Kırmada Hukukun Rolü” konusunda, disiplinler arası bakışla Türkiye’deki durumun analiz edilmesi, farklı ülkelerdeki durum ve uygulamalarla karşılaştırılması; disiplinler arası bakışta sosyoloji, hukuk, felsefe, iletişim, kültürel çalışmalar, sosyal psikoloji, adli tıp, kriminoloji, toplumsal tarih gibi disiplinlerin alanında hareket edilmesi beklenmektedir. Coğrafi alan Türkiye ile sınırlıdır; ancak uluslararası örneklerle karşılaştırmalar da önemsenmektedir. Sempozyumun çalışma dili Türkçe olacaktır.
Bu bağlamda bildiri başlıkları hakkında fikir vermek üzere aşağıda sıralanan konular dikkate alınacak, ancak başlıklar sadece aşağıda verilenlerle sınırlı olmayacaktır. Konuyla ilişkilendirilen diğer başlıklar da Bilim ve Hakem Kurulu tarafından değerlendirilecektir.
1. Bireysel silahlanma ve şiddet
2. Toplumsal cinsiyet ve şiddet
3. Hukuk devleti ve şiddet
4. Toplumsal hareketler ve şiddet
5. Göç ve şiddet
6. Yoksulluk ve şiddet
7. Antropolojik açıdan şiddet
8. Medya ve şiddet
9. Nefret suçları ve şiddet
Bu bağlamda bildiri başlıkları hakkında fikir vermek üzere aşağıda sıralanan konular dikkate alınacak, ancak başlıklar sadece aşağıda verilenlerle sınırlı olmayacaktır. Konuyla ilişkilendirilen diğer başlıklar da Bilim ve Hakem Kurulu tarafından değerlendirilecektir.
1. Bireysel silahlanma ve şiddet
2. Toplumsal cinsiyet ve şiddet
3. Hukuk devleti ve şiddet
4. Toplumsal hareketler ve şiddet
5. Göç ve şiddet
6. Yoksulluk ve şiddet
7. Antropolojik açıdan şiddet
8. Medya ve şiddet
9. Nefret suçları ve şiddet
Sempozyuma kimler katılabilir:
• Hukuk Fakültesi ve hukuka bitişik disiplinlerde eğitim gören (Sosyoloji, Felsefe, Psikoloji, İletişim, Kültürel Çalışmalar, İktisadi ve İdari Bilimler, Adli Tıp vs.) Lisans öğrencileri
• Sosyal Bilimler Enstitüsü programlarında yer alan Hukuk ve hukuka bitişik disiplinlerdeki ilgili bölümlerdeki lisansüstü öğrenciler (Doktora öğrencileri hariç)
• Stajyer Avukatlar
• Stajyer Hâkimler ve Stajyer Savcılar hazırlayacakları bildirileri ile katılabileceklerdir.
• Hukuk Fakültesi ve hukuka bitişik disiplinlerde eğitim gören (Sosyoloji, Felsefe, Psikoloji, İletişim, Kültürel Çalışmalar, İktisadi ve İdari Bilimler, Adli Tıp vs.) Lisans öğrencileri
• Sosyal Bilimler Enstitüsü programlarında yer alan Hukuk ve hukuka bitişik disiplinlerdeki ilgili bölümlerdeki lisansüstü öğrenciler (Doktora öğrencileri hariç)
• Stajyer Avukatlar
• Stajyer Hâkimler ve Stajyer Savcılar hazırlayacakları bildirileri ile katılabileceklerdir.
Yer: Ankara Barosu Konferans Salonu
Adliye Sarayı 5.Kat Sıhhiye / ANKARA
Tel | : 0.312 416 72 00 |
Faks | : 0.312 309 22 37 |
24 Kasım 2011 Perşembe
BİRİNCİ BASAMAKTA ADLİ TIP KİTABI
![]() |
Kitabın pdf formuna ulaşmak için; |
Editörlüğünü Prof.Dr.Sermet Koç ve Yrd.Doç.Dr. Muhammet Can'ın yaptığı ve geniş bir yazar grubu tarafından kaleme alınan "BİRİNCİ BASAMAKTA ADLİ TIP" kitabının 2.baskısı da İstanbul Tabip Odası yayınlarından çıktı...Kitap, Editörlerden, Adli Tıp Uzmanları Derneği ve İstanbul Tabip Odası'ndan elde edilebilir.
Kitap içeriği;
Adli Tıbbın Tarihsel Gelişimi, Türkiye’deki Yapılanması ve Sorunları
Sermet KOÇ, Ümit BİÇER
Hekim Sorumluluğu ve Tıbbi Malpraktis
Harun TUĞCU, Coşkun YORULMAZ, Sermet KOÇ
Ölüm Kavramı ve Ölü Muayenesi
Sermet KOÇ, Muhammet CAN
Asfiksi Türleri ve Asfiksi Olgularında Ölü Muayenesi
Şerafettin DEMİRCİ, Kamil Hakan DOĞAN
Yaralar
Oğuzhan EKİZOĞLU, Nadir ARICAN
Ateşli Silah Yaralanmalarında Hekim Sorumluluğu
Fatma Yücel BEYAZTAŞ, Muhammet CAN, Celal BÜTÜN
Trafik Kazaları ve Bilirkişilik
Çağlar ÖZDEMİR
Adli Raporların Hazırlanmasında Temel Kurallar, Kavramlar;
Hukuki ve Tıbbi Açıdan Hekim Sorumluluğu
Yasemin BALCI, Mesut ERYÜRÜK
Ani Kardiyak Ölümler
Mete Korkut GÜLMEN, Demet MERAL
Perinatal ve Neonatal Dönem Bebek Ölümleri
Işıl PAKİŞ, Sermet KOÇ
Ani Beklenmedik Çocuk Ölümlerinde Adli Tıp Yaklaşımı
Işıl PAKİŞ, Sermet KOÇ
Güncel Durumu ile Hukuki ve Tıbbi Açıdan Otopsi Süreci
Gökhan ERSOY, Sadık TOPRAK
Kitlesel Felaketlerde Hekim Sorumluluğu ve Bilirkişilik
Bülent ŞAM
Adli Tıp Boyutu ile Zehirlenmeler
Ahmet YILMAZ
Acil Olgularda Hekim Sorumluluğu
Harun TUĞCU
Çocuk İstismarı Olgularında Hekim Sorumluluğu
Muhammet CAN, Lale TIRTIL, Halis DOKGÖZ
Kadına Yönelik Şiddet
Serpil SALAÇİN, Akça TOPRAK ERGÖNEN, Zehra DEMİROĞLU UYANIKER
Cinsel Saldırılarda Hekim Sorumluluğu, Tıbbi ve Hukuki Yaklaşım
Şevki SÖZEN, Ercüment AKSOY
Adli Olgulardan Biyolojik Örnek Alınması ve Moleküler
Genetik İncelemelerde Yasal Boyut
İmdat ELMAS, Gökhan ERSOY
Adli Hekimlikte Yaş Tayini
Aysun BARANSEL ISIR
Maluliyet (Meslekte Çalışma Gücü Kayıplarının) Hesaplanması
Şevki SÖZEN, Haluk İNCE, Fatih DİKİCİ, Demirhan DIRAÇOĞLU, Nurhan İNCE
Adli Psikiyatri
Ümit BİÇER, Lale TIRTIL, Ömer KURTAŞ, Tamer AKER
Alkol, Uyuşturucu, Uyarıcı ve Benzeri Madde Entoksikasyonların Adli Tıbbi Özellikleri
Nurşen TURAN, Lale TIRTIL, Sermet KOÇ
Açlık ve Açlık Grevlerinin Klinik, Etik ve Hukuki Açıdan Değerlendirilmesi
Gürcan ALTUN, Betül UĞUR ALTUN
İnsan Hakları İhlalleri
Şebnem KORUR FİNCANCI
TÜRKİYE’ DE ÇOCUK İSTİSMARI VE AİLE İÇİ ŞİDDET ARAŞTIRMASI 2010
![]() |
http://panel.unicef.org.tr/vera/app/var/files/c/o/cocuk-istismari-raporu-tr.pdf |
Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu ile Unicef'in birlikte hazırladığı TÜRKİYE’ DE ÇOCUK İSTİSMARI VE AİLE İÇİ ŞİDDET ARAŞTIRMASI Özet raporu yayınlandı. Çalışmanın sunuş yazısında Ulusal Danışman Prof.Dr. Ümran Korkmazlar-Oral'ın yazısını ve raporun pdf formunun linkini paylaşıyoruz.
Çocuklar da yetişkinler gibi temel insan haklarına sahiplerdir. Bu haklar, Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına dair Sözleşme hükümlerinde de belirtilmiştir. Bu Sözleşme’de imza atan devletlerin de kabul ettiği üzere, çocukların:
• Fiziksel ve duygusal şiddet ya da istismara, ihmale, cinsel taciz dâhil her türlü kötü muameleye karşı korunması;
• İşkence ya da diğer zalimce, insanlık dışı, aşağılayıcı muamele veya cezaya tabi tutulmaya karşı korunması;
• Okul disiplininin insani saygınlık çerçevesinde ve Sözleşme hükümleriyle tutarlı bir biçimde sağlanması şart koşulmaktadır.
Çocuk Haklarına dair Sözleşme gereği taraf devletler, çocukların yukarıda sözü geçen konulardaki görüşlerini özgürce ifade etmelerine olanak tanımakla ve bu görüşleri dikkate almakla da yükümlüdürler. Sözleşme’de uzun süredir imzası bulunan Türkiye de, çocukların bu ve tüm diğer haklarını tanımakla yükümlüdür. Çoğu ülkede olduğu gibi Türkiye’de de çocuklara kötü muamele edildiğine, fiziksel ve duygusal istismarın yalnızca evde değil, okulda ve işyerinde de “ceza, disiplin” adı altında uygulandığına, ne yazık ki birçoğumuz tanık olmaktayız. Türkiye’nin
Başlangıç Raporu hakkındaki sonuç gözlemlerinde Çocuk Hakları Komitesi, ‘bu uygulamaların boyutunun, kapsamının ve niteliğinin anlaşılmasını sağlamak, gerekli tedbirleri ve politikaları benimsemek ve davranışların değiştirilmesine katkıda bulunmak amacı ile Türkiye’nin aile içi şiddet, kötü muamele ve cinsel istismar da dahil olmak üzere istismar hakkında çalışmalar yapması gerektiğini’ vurgulamıştır.
Komite şiddeti anlamak için, başlangıç ve başvuru noktası olarak çocukların kendi deneyimlerinden yararlanılmasını önermiştir. Araştırılması zor ve “nazik” bir konu olan çocuk istismarı konusunda Türkiye’de derinlemesine yapılmış yeterli araştırma
bulunmadığından, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafından Avrupa Birliği’nin mali katkısı ve UNICEF’in teknik desteği ile SHÇEK Genel Müdürlüğü koordinatörlüğünde, TÜİK’in önerdiği örneklemle TNS Piar Araştırma Şirketi tarafından bu araştırma gerçekleştirilmiştir. Araştırmada, Ulusal ve Uluslararası Danışmanların rehberliğinde, Komitenin önerisi dikkate alınarak başlangıç noktası çocuklar olmak üzere, istismar nitel ve nicel açıdan irdelenmiştir. Ayrıntılı planlama döneminin ardından başlanan araştırmanın saha çalışması 2008 yılı içerisinde tamamlanmıştır.
Çocuk Hakları Komitesi, ayrıca tüm taraf devletlerin çocuklara karşı şiddet hakkında yapacakları kapsamlı araştırmalardan alınacak sonuçların geniş kapsamlı biçimde duyurulmasını ve yine bu sonuçlara göre program ve siyaset oluşturulmasını önermiştir. Bu amaçla, araştırma planlanırken önleyici, koruyucu ve düzeltici yaklaşıma yardımcı olabilecek
bilgiye ulaşmak da hedeflenmiştir. Bu bilgiler ışığında, çocuklarla ve yetişkinlerle gerçekleştirilen özellikle odak grup çalışmaları aracılığıyla, istismar konusunda geniş kapsamlı veriler elde edilmiştir. Bu araştırmanın, Türkiye’de çocuk istismarını önleme ve çocukları koruma konusunda ilgili kurum ve kuruluşlara yol göstereceğini umuyorum.
Prof.Dr. Ümran Korkmazlar-Oral
Ulusal Danışman
ÇUKUROVA BÖLGESEL ADLİ TIP TOPLANTISI
Çukurova Bolgesel Adli Tıp Toplantısı 27 Kasım 2011 tarihinde Antakya'da
gerçekleştirilecektir.
İletişim;
Doç. Dr. M.Mustafa Arslan
Mustafa Kemal Üniversitesi
Tayfur Ata Sökmen Tıp Fakültesi
Adli Tip AD, ANTAKYA
23 Kasım 2011 Çarşamba
3.TIPTA UYGULAMA HATALARI SEMPOZYUMU
![]() |
Prof.Dr. İbrahim TUNALI |
PROF.DR. İBRAHİM TUNALI ANISINA
3.TIPTA UYGULAMA HATALARI SEMPOZYUMU
22 ARALIK 2011-PERŞEMBE
HASAN ALİ YÜCEL SALONU ANKARA
08.00-08.30 Kayıt
08.45-09.00 Prof.Dr. Yaşar Bilge’nin “Prof.Dr. İbrahim Tunalı’nın Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalına katkıları” başlıklı konuşması
Dekan Prof.Dr. İlker Ökten’in açılış konuşması
Panel 1. Dünyada ve ülkemizde tıpta uygulama hataları
Kolaylaştırıcı: Prof.Dr. Ersin Tan
Konuşma süreleri 15 dk dır. Panel sonunda soru cevap tarzında 15 dk. tartışma olacaktır.
Panelistler
1.Dr İsmail Tamer. Tıp Politikalarının saptanmasında Uygulama Hatalarının Dikkate Alınması Politikacı ve Bilim Adamı gözüyle değerlendirilmesi
2. Prof.Dr. Cem Terzi Uygulama Hatalarında 2011 Türkiye Fotoğrafı.
3. Prof.Dr.İ.Ethem Geçim. Uygulama Hatası mı, hizmet kusuru mu?
4. Doç.Dr. Mehmet Demir Türkiye’de Tıpta Uygulama Hatalarında Hukuki Süreç,
Saat: 10.30-10.45 ARA
Saat 10.45-12.00
Panel II: Uygulama Hatalarını Önleme Stratejileri
Kolaylaştırıcı: Prof.Dr. Oğuz Polat
1. Gürsel Yalvaç. Hukusal Açıdan Tıpta Uygulama Hatalarını Önleme Tedbirleri, Hukuk Tıptan Ne Bekliyor. Yargıtay- Onam, Kayıt, İhbar.
2. Av. Pınar Aksoy Gülaslan Tıpta Uygulama Hatalarından Kaynaklı Hukuki Süreçte Avukat-Hekim İlişkileri.
3. Prof.Dr. A. Ezel Esatoğlu . Tıpta Uygulama Hatalarında Kayıt Sistemi, Sağlık Bilgi yönetimi
4. Prof.Dr.Yaşar Bilge. Tıpta Uygulama Hatalarının adli tıp yönünden değerlendirilmesi
12.30-13.30 ÖĞLE YEMEĞİ
Saat: 13.30-16.00
Kolaylaştırıcı Prof.Dr. İbrahim Aşık ve Prof.Dr.Yüksel Keçik
Tıpta Uygulama Hataları ve Ağrı Paneli
Prof.Dr.Yüksel Keçik
Prof.Dr. İbrahim Aşık
Prof.Dr. Dilek Yörükoğlu
Prof.Dr. Şükrü Çağlar
Hemşire Asiye Ersan
Katılım Ücretsizdir.
DÜZENLEME KURULU
Prof.Dr.Yaşar Bilge
Prof.Dr. Ethem Geçim
Prof.Dr. İbrahim Aşık
İletişim için: Dr. Nevriye Temel
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi
Adli Tıp Anabilim Dalı 06100-Dikimevi-Ankara
Tel: 0312 3191514
Kaynak: atud@yahoogroups.com
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)