18 Aralık 2013 Çarşamba
13 Aralık 2013 Cuma
ADLİ TIP BÜLTENİ İNTERNETTE...
Adli Tıp Bülteni, Şubat 1996 tarihinde Prof.Dr. Serpil Salaçin'in Kurucu Editörlüğünde ilk sayısı yayınlanmış ve Prof.Dr.Şebnem Korur ve Prof.Dr.Nadir Arıcan'ın editörlüğünde adli bilimler alanında değerli bilim insanlarının katkı ve katılımıyla 16 cilt, 78 dergi, 390 makale (araştırma, olgu sunumu, derleme ve diğer etkinlikler) yayınlanmıştır. Adli Tıp Bülteni, Açık Dergi Sistemi (Open Journal System) ile artık internette...
Adli bilimler alanında çalışan değerli bilim insanlarından dergimizi daha ileri noktalara taşıyabilmek için katkı ve katılım bekliyoruz...
Adli Tıp Bülteni Yayın Kurulu
Adli Tıp Bülteni web sitesinden...
11 Aralık 2013 Çarşamba
Hekime yönelik şiddet ve kabul edilemez "kanuni düzenlemeler" hakkında...
Hepimiz biliriz, hepimiz yaşadık.
Biz mesleğimizi uygularken dil, din, ırk, cinsiyet, meslek ve benzeri hiçbir ayırım yapmadan koşulsuz sağlık hizmeti sunduk. Hepimiz ruhsatsız, kayıt dışı sağlık hizmeti verdik; otobüste yan koltukta rahatsızlığını danışan yolcuya, gece kapımızı çalıp şifa arayan komşuya, yolda sara krizi geçiren çocuğa, trafik kazasında yaralanan sürücüye meslek ahlakımıza uygun olarak, gönlümüzden geçerek yardım ettik, edeceğiz.
Bundan sonra da insanların yanında olmaya devam edeceğiz, çünkü en başta ettiğimiz yeminimiz var. Ahlakımız, evrensel etik ilkelerimiz ve vicdanımız var. Her insana, ihtiyaç duyulan her ortamda yapabildiğimiz oranda yardım etmek varlık nedenimizdir. Bizi boğan ve iteleyen, artık açık biçimde öteleyen şiddet uygulayıcıları da bu sözümüzden muaf tutulamaz. Herkes için varız.
Şiddet toplumumuzda bu kadar yaygınken, bizden uzak olmasını beklemiyoruz. Gördüğümüz şiddet ve mesleğimize getirilen kısıtlamalar zülf-ü yare dokunulduğu içindir. Kolluk güçleri tarafından meslektaşlarımıza uygulanan şiddeti ve mesleğimizin varlık amacını sorgulayan “hukuksuz kanunları” şiddetle kınıyoruz.
Adli Tıp Uzmanları Derneği
Yönetim Kurulu
6 Aralık 2013 Cuma
ATUD AYLIK BİLİMSEL TOPLANTILAR 1...
Sayın meslektaşlarımız,
Derneğimizin aylık toplantılarından ilkini Enstitümüzde, 06/12/2013 Cuma günü, saat 16.00 da gerçekleştireceğiz. 1 saati aşmayacak bir sürede, bilimsel başlıklarda sunumlar izleyeceğiz. Programını eke koyarak hatırlattığım toplantımıza tüm üyelerimiz davetlidir.
Görüşebilmek dileğiyle.
İÜ Adli Tıp Enstitüsü adına,
Doç.Dr. Gökhan Ersoy
Not: İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü, Fatih'te, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi kampüsünün içindedir.
2 Aralık 2013 Pazartesi
5. TIPTA UYGULAMA HATALARI SEMPOZYUMU, ANKARA...
http://www.ankara.edu.tr/etkinlikler/5-tipta-uygulama-hatalari-sempozyumu/
12 Aralıkta mesleki sigorta sağlık çalışanını ne kadar koruyor?
Şiddete sıfır tolerans denildiği halde neden kaçınılmıyor?
İbni Sina Hastanesi Hasan Ali Yücel Salonun da saat 09-12 arasında tartışacağız.
Onurlandırmanızı dileriz.
Prof. Dr. Yaşar Bilge
Ankara Üniversitesi
Tıp Fakültesi
Adli Tıp Anabilim Dalı Cebeci-Ankara
29 Kasım 2013 Cuma
28 Kasım 2013 Perşembe
“ Anayasa ve Avrupa Biyotıp Sözleşmesi Çerçevesinde Tıbbi Müdahaleden Kaynaklanan Uyuşmazlıkların Yargı Süreci, Sorunlar ve Çözüm Önerileri ” Toplantısı Programı...
“ Anayasa ve Avrupa Biyotıp
Sözleşmesi Çerçevesinde Tıbbi Müdahaleden Kaynaklanan Uyuşmazlıkların Yargı Süreci, Sorunlar ve Çözüm Önerileri ”
Toplantısı Programı
Ankara Hilton Oteli,
30 Kasım 2013 Cumartesi
10:00-12:00 Açılış Oturumu /
Sorunların Tespiti ve Farklı Bakışlar
Konunun Önemi
Dr. İsmail DÖLEN, Kongre Başkanı
Kadın Hastalıkları ve Doğum Hekimlerinin Yargılama Süreci İle İlgili
Endişeleri
Dr. Nuri DANIŞMAN, TMFTP Derneği Başkanı
Özel Hastanelerde Çalışan Hekimlerin Yargılama Süreci İle İlgili
Endişeleri
Dr. Reşat BAHAT, OHSAD Başkanı
Genel Hatları ile Farklı Ülkelerde Sağlık Hukuku
Dr. Müslüm AKINCI, Kocaeli Üniversitesi
Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Anabilim Dalı
İngiltere’de Sağlık Hukuku Bağlamında
Hekimlerin Özlük Hakları ve Çalışmalarına Etkisi
Dr. James WALKER, RCOG, Kıdemli Başkan
Yardımcısı
Açılış Konuşmaları
Dr. Yunus SÖYLET, İstanbul Üniversitesi
Rektörü
Ali ALKAN, Yargıtay Başkanı
12:00-13:30 Yemek Arası
Oturum Başkanı: Prof. Dr. Fikret Eren, Başkent Hukuk
Fakültesi
13:30-13:50 Özel
ve Kamuda Çalışan Hekimlerin Medikal Malpraktis İddialarında Farklı Yasa ve
Usullerle Yargılanması,
Özel Muayenehane ve Özel Sektör Kaynaklı
Uyuşmazlıkta Yargı Süreci
Nejdet ŞATIR, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi
Üyesi
13:50-14:10 Kamu
Sektörü Kaynaklı Uyuşmazlıkta Yargı Süreci
Ahmet KÜTÜK, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi
Üyesi
14:10-14:30 Tıbbi Müdahale
Kaynaklı Uyuşmazlıkların Yargı Sürecine Anayasa ve İnsan Hakları, Biyotıp S Sözleşmesi
ve Kişilik Hakları Bağlamında Bakış ve Öneriler
Dr. Mehmet DEMİR, A.Ü. Hukuk Fakültesi
Medeni Hukuk Öğretim Üyesi
14:30-14:45 Tartışma
14:45-15:00 Çay-Kahve Arası
Oturum Başkanı: Prof.
Dr. Adem Sözüer, İstanbul Hukuk Fakültesi Dekanı
15:00-15:20 İngiltere’de Kötü
Tıbbi Müdahaleden Kaynaklanan Uyuşmazlıklarda Yargı Öncesi Süreç, Yargı Süreci
ve Bunların Hasta, Hekim ve Topluma
Yansımaları, Öneriler
Dr. James WALKER, RCOG Kıdemli Başkan
Yardımcısı
15:20-15:40 Sağlık Sektöründe Hekim
Hizmetinden Kaynaklanan Suçlarda Yargı Süreci
Hasan Tahsin GÖKCAN, Yargıtay 4. Ceza
Dairesi Üyesi
15:40-16:00 Anayasa ve Biyotıp Sözleşmesi Işığında Hekim Hizmetinden
Kaynaklanan Suçlara Genel Bakış ve Öneriler
Dr.
Muharrem ÖZEN, A.Ü. Hukuk Fakültesi Ceza
Hukuku Ana Bilim Dalı Başkanı
16:00-16:15 Tartışma
16:15-16:30 Çay-Kahve Arası
Oturum Başkanları: Prof. Dr. Çağlar Özel, Hacettepe Hukuk
Fakültesi Dekanı
Av. Erol Gökdöl, Sağlık Bakanlığı 1. Hukuk
Müşaviri
16:30-16:50 Sağlık Hizmetinde
Hizmet Kusuru Nedenli Uyuşmazlıklarda Danıştay Örnekleri
Dr. Aydın AKGÜL, Hakim,
Danıştay Genel Sekreter Yardımcısı
16:50-17:10 İsveç’te Sağlık Hukuku, Malpraktis Sonrası Süreç ve
Farklılıklar
Dr. Müslüm AKINCI, Kocaeli
Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Anabilim Dalı
17:10-17:30 Hasta-Hekim Sözleşmesi Olarak Tedavi Sözleşmesinin Gündeme
Gelmesi, Çözüm mü, Sorun mu?
Dr. Ahmet
Nezih KÖK, Atatürk Tıp Fak. Adli Tıp Öğretim Üyesi ve Erzincan Hukuk Fakültesi
Eski Dekanı
17:30-17:45 Tartışma
17:45-18:00 Toplantının Değerlendirilmesi, Hazırlanacak Rapor için
Öneriler ve Kapanış
Saati bilemediler! (Hürriyet Gazetesi)...
GİORGİO Armani, Gold Teknoloji’ye ait GSA Saat Mücevherat’ın mağazalarında satılan Emporio Armani marka saatlerin sahte olduğunu iddia etti. Bilirkişi talep edildi. 3 rapor ‘orjinal’ derken bir raporda kararsız kalındı. ‘Adli tıp uzmanı iki bilirkişi’ ise saatler için ise ‘Sahte’ dedi.
TÜRKİYE yıllık büyüklüğü 500 milyon dolara ulaşan markalı saat pazarında önemli bir davaya şahitlik ediyor. Davanın bir tarafında, ürünleri 100’ü aşkın ülkede satılan Giorgio Armani S.P.A yer alırken, diğer tarafta GSA Saat Mücevherat A.Ş. var. İtalyan taraf, Emporio Armani marka saatlerin sahtelerinin, GSA şirketi tarafından satıldığını iddia etti.
Mahkeme karar verebilmek için 5 ayrı bilirkişi raporu istedi. 3 raporda saatlerin orjinal olduğu belirtildi, birinde ise kararsız kalındı. Son raporda da Adli Tıp Kurumu bünyesindeki iki uzman, ilk hazırladıkları taslak raporda ‘yorumsuz’ kalırken; sekiz gün sonra ise saatlerin sahte olduğu yönündeki raporu mahkemeye sundu. Bu kez adlı tıp uzmanı iki bilirkişinin saat sahteciliği konusunda eğitim almadıkları ve görüş belirtemeyecekleri ortaya çıktı. İşte üç yıla yakın bir süredir devam eden dava sürecindeki ayrıntılar.
‘SAATLERİNİZ SAHTE’ İDDİASI
Giorgio Armani S.P.A Aralık 2010’da GSA’nın bünyesinde bulunduğu Gold Bilgisayar mağazalarında ve GSA mağazalarında Emporio Armani adı altında sahte saatlerin satıldığı iddiasında bulundu. Noter çağrılarak, Bayrampaşa’da bulunan bir AVM’deki bir mağazada bazı saatlere, ‘sahte oldukları gerekçesiyle’ el konuldu. Giorgio Armani tarafı, söz konusu saatlerin sahte olduğunu, ‘marka hakkına tecavüz edildiği’ni savundu; 10 bin Euro da tazminat talep etti. GSA Saat tarafı ise, saatlerin orijinal olduğunu, uzmanlara yaptırılan incelemeden sonra ABD’deki bir firmadan alındığını belirtti. Saatler için Gümrük görevlilerinin de inceleme yaptığını ve yurda girişine izin verildiğini resmi yazıları ile sundu. Konu mahkemeye taşındı. Ocak 2011’de İstanbul 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde dava açıldı. Teknik inceleme gerektiren konuda mahkeme, bilirkişi raporu sonrası karar vereceğini kaydetti. Dava dosyasına, 5 bilirkişi raporu ve bir çok mütalaa sunuldu.
GENEL EĞİLİM ‘SAHTECİLİK YOK’
Bilirkişi raporlarının birinde saatlerin GSA tarafından Amerikalı Promise firmasından satın alındığı kaydedildi. Bir raporda ise saatlerin sahte olup olmadığı yönünde kanaat belirtilmedi. Üç kişilik heyetin sunduğu diğer bir raporda ise, saatçi bilirkişi saatlerin sahte olmadığını söylerken, öğretim üyesi iki bilirkişi saatlerin daha gelişmiş laboratuvar ortamında incelenmesi gerektiğini kaydetti. Üç kişiden oluşan bir başka bilirkişi ekibi ise saatlerin sahte olmadığı yönünde rapor verdi. Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talep ettiği bilirkişi raporunda da heyet saatlerin sahte olmadığını kaydetti.
YENİ HEYET OLUŞTU
Mahkeme bu yılın başında yeni bilirkişi heyeti oluşturdu. Prof. Dr. Selçuk Öztek başkanlığında oluşan heyette Adli Tıp Uzmanları Doç. Dr. Faruk Aşıcıoğlu ve Dr. Çetin Seçkin ile saatçi bilirkişiler Nevzat İnce ve Hasan Yılmaz yer aldı. Heyet, dosya üzerinde çalışmaya başladı; el konulan saatler ile orijinal olarak ortaya konulan saatleri incelemeye aldı. Heyet raporunu 4 Temmuz’da tamamladı ve mahkemeye sundu.
Bu raporda saatçi iki uzman saatlerin orjinal olduğu belirtti. İki adli tıp uzmanı ise saatlerin sahte olabileceğini raporladı. Ancak 8 gün önce hazılanan imza aşamasındaki taslak raporda mahkeye sunulan rapordan farklı unsurlar dikkat çekti. Bu raporda iki Adli Tıp Uzmanı inceledikleri saatlerin bazılarında ‘farklılık’ tespit ettiklerini yorumsuz bir biçimde yazmıştı. Oysa mahkemeye sunulan raporda taslak rapora ek olarak “Farklılıkların dava konusu el konulan saatlerin taklit oldukları anlamına gelebileceği...” ifaresi girmişti.
SAAT SAHTECİLİĞİNİ BİLMEZLER
Devreye GSA avukatları girdi. Çelişkilere dikkat çeken avukatlar Adli Tıp Uzmanları hakkında İstanbul Adalet Komisyonu ve Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’na şikâyette bulundu. Uzmanların saat sahteciliği konusunda görüş beyan edemeyeceği ortaya çıktı. İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı ve İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü saat sahteciliği konusunda eğitim vermediklerini bildirildi. Bilirkişi Şahin İplikçi de adli tıp uzmanlarının saat sahteciliği konusunda uzmanlıklarının bulunmadığı yönünde görüş verdi. Son duruşması 19 Kasım’daki davada bir sonraki celse için Ocak 2014’e gün verildi.
Giorgio Armani S.P.A Aralık 2010’da GSA’nın bünyesinde bulunduğu Gold Bilgisayar mağazalarında ve GSA mağazalarında Emporio Armani adı altında sahte saatlerin satıldığı iddiasında bulundu. Noter çağrılarak, Bayrampaşa’da bulunan bir AVM’deki bir mağazada bazı saatlere, ‘sahte oldukları gerekçesiyle’ el konuldu. Giorgio Armani tarafı, söz konusu saatlerin sahte olduğunu, ‘marka hakkına tecavüz edildiği’ni savundu; 10 bin Euro da tazminat talep etti. GSA Saat tarafı ise, saatlerin orijinal olduğunu, uzmanlara yaptırılan incelemeden sonra ABD’deki bir firmadan alındığını belirtti. Saatler için Gümrük görevlilerinin de inceleme yaptığını ve yurda girişine izin verildiğini resmi yazıları ile sundu. Konu mahkemeye taşındı. Ocak 2011’de İstanbul 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde dava açıldı. Teknik inceleme gerektiren konuda mahkeme, bilirkişi raporu sonrası karar vereceğini kaydetti. Dava dosyasına, 5 bilirkişi raporu ve bir çok mütalaa sunuldu.
GENEL EĞİLİM ‘SAHTECİLİK YOK’
Bilirkişi raporlarının birinde saatlerin GSA tarafından Amerikalı Promise firmasından satın alındığı kaydedildi. Bir raporda ise saatlerin sahte olup olmadığı yönünde kanaat belirtilmedi. Üç kişilik heyetin sunduğu diğer bir raporda ise, saatçi bilirkişi saatlerin sahte olmadığını söylerken, öğretim üyesi iki bilirkişi saatlerin daha gelişmiş laboratuvar ortamında incelenmesi gerektiğini kaydetti. Üç kişiden oluşan bir başka bilirkişi ekibi ise saatlerin sahte olmadığı yönünde rapor verdi. Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talep ettiği bilirkişi raporunda da heyet saatlerin sahte olmadığını kaydetti.
YENİ HEYET OLUŞTU
Mahkeme bu yılın başında yeni bilirkişi heyeti oluşturdu. Prof. Dr. Selçuk Öztek başkanlığında oluşan heyette Adli Tıp Uzmanları Doç. Dr. Faruk Aşıcıoğlu ve Dr. Çetin Seçkin ile saatçi bilirkişiler Nevzat İnce ve Hasan Yılmaz yer aldı. Heyet, dosya üzerinde çalışmaya başladı; el konulan saatler ile orijinal olarak ortaya konulan saatleri incelemeye aldı. Heyet raporunu 4 Temmuz’da tamamladı ve mahkemeye sundu.
Bu raporda saatçi iki uzman saatlerin orjinal olduğu belirtti. İki adli tıp uzmanı ise saatlerin sahte olabileceğini raporladı. Ancak 8 gün önce hazılanan imza aşamasındaki taslak raporda mahkeye sunulan rapordan farklı unsurlar dikkat çekti. Bu raporda iki Adli Tıp Uzmanı inceledikleri saatlerin bazılarında ‘farklılık’ tespit ettiklerini yorumsuz bir biçimde yazmıştı. Oysa mahkemeye sunulan raporda taslak rapora ek olarak “Farklılıkların dava konusu el konulan saatlerin taklit oldukları anlamına gelebileceği...” ifaresi girmişti.
SAAT SAHTECİLİĞİNİ BİLMEZLER
Devreye GSA avukatları girdi. Çelişkilere dikkat çeken avukatlar Adli Tıp Uzmanları hakkında İstanbul Adalet Komisyonu ve Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’na şikâyette bulundu. Uzmanların saat sahteciliği konusunda görüş beyan edemeyeceği ortaya çıktı. İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı ve İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü saat sahteciliği konusunda eğitim vermediklerini bildirildi. Bilirkişi Şahin İplikçi de adli tıp uzmanlarının saat sahteciliği konusunda uzmanlıklarının bulunmadığı yönünde görüş verdi. Son duruşması 19 Kasım’daki davada bir sonraki celse için Ocak 2014’e gün verildi.
26 Kasım 2013 Salı
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)