15 Ekim 2012 Pazartesi

Adli Tıp Kurumu'nda İyi Hekimlik Cezalandırılıyor...


Dr. Elif Kırteke’nin Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından Kastamonu’ya sürgün edilmesi, 15 Ekim 2012 günü kurum önünde gerçekleştirilen bir basın açıklamasıyla protesto edildi. Türk Tabipleri Birliği, İstanbul Tabip Odası ve Adli Tıp Uzmanları Derneği tarafından gerçekleştirilen basın açıklamasına TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan, İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taner Gören ve ATUD Başkanı Prof. Dr. Ümit Biçer’in yanı sıra çok sayıda hekim de katılarak Dr. Kırteke’ye destek verdi.

Basın açıklaması TTB Merkez Konseyi Üyesi Dr. Osman Öztürk’ün konuşmasıyla başladı. Dr. Öztürk Adli Tıp Kurumu önüne adalet ve hak aramaya geldiklerini, çünkü ATK’da adalet olmadığını, yandaşların ve partizanca bir kadrolaşma olduğunu belirtti ve “Açıkça ilan ediyoruz; Adli Tıp Kurumu AKP’nin şehir yapılanmasına dönmüş vaziyette. Ne vatandaş hakkını arayabiliyor ne de hekimler hekimliğini düzgün yapabiliyor. Çünkü sürekli baskı altındalar, sürekli bir idari tehdit altındalar. Ve bu kurumu yönetenler tamamen kendi siyasi görüşleri doğrultusunda bu raporları hazırlıyorlar, buna tanıklık eden, buna karşı çıkan, mesleğini düzgün yapma kaygısı taşıyan hekimler üzerinde de sürekli bir baskı oluşturuyorlar. İşte bu baskıların bir sonucu olarak 25 yıldır ATK’da çalışan Dr. Elif Kırteke hiçbir gerekçe gösterilmeden sürgün edildi. Bugün Dr. Elif Kırteke’nin sürgün edilmesine karşı durmak üzere buradayız” dedi.

Dr. Osman Öztürk’ün açış konuşmasının ardından ilk sözü TTB Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan aldı. Dr. Aktan yaptığı konuşmada “Bu ülke ne yazık ki insanları ürküterek, sindirerek, bazen de tehdit ederek yönetilmeye çalışılıyor. Dr. Elif Kırteke de bunun bir başka örneği olarak karşımıza çıktı. Ne yazık ki bu ülkede iyi hekimlik de cezalandırılıyor. Dr. Elif Kırteke de iyi hekimlik değerlerine sahip çıktığı için cezalandırılıyor. Ne yazık ki bu örnek de tek değil. Daha önce de Edirne’de bir hocamızın, mesleğin gereklerini yerine getirdiği için yargılandığı bir davada kendisine desteğe gittik. Yine 13 tıp öğrencisi, neyle suçlandıklarını dahi bilmeksizin halen cezaevindeler. Sorguları sırasında sorulan soruların bir kısmı TTB’nin kimi etkinliklerine katılmalarıyla ilgiliydi. Yani görünen o ki, iyi hekimlik cezalandırılıyor, beraberinde meslek örgütüyle birlikte olmak da cezalandırılıyor. Dr. Elif Kırteke’nin iyi hekimlik değerlerini koruduğu ve İstanbul Tabip Odası’na, Türk Tabipleri Birliği’ne yoğun emek verdiği için cezalandırıldığını, bu cezalandırmayla diğer hekimlere gözdağı verildiğini biliyoruz. Bunu kabul etmiyoruz ve Dr. Elif Kırteke’yle ilgili sürgün kararının bir an önce geri alınmasını talep ediyoruz. TTB olarak Adalet Bakanlığı nezdinde başlattığımız görüşmeleri de sürdüreceğiz. Dr. Elif Kırteke’nin Adli Tıp Kurumu’nda ve İstanbul’da görevine devam etmesi için gereken her şeyi yapacağız” dedi.

Oda Başkanımız Prof. Dr. Taner Gören ise yaptığı konuşmada “İleri demokrasi söylemleriyle 10 yıldır iktidarda olan AKP Hükümeti döneminde demokrasi adına inanılmaz olaylar yaşanmakta. Bu inanılmaz olayların en sık yaşandığı kurumlardan birisi de ne yazık ki, adının içinde adalet olan Adli Tıp Kurumu. Kurum içinde yaşanan adaletsizlikler Devlet Denetleme Kurulu raporuyla da tescil edilmiş durumda. Bu adaletsizliklerin son halkası da meslektaşımız, iyi hekimlik değerleri açısından örnek alınacak bir kişi olan Dr. Elif Kırteke’nin cezalandırılmak istenmesi, sürgün niteliğinde bir kararla Kastamonu’ya atanmasıdır. Dr. Kırteke Odamız Onur Kurulu’nda görev yapmış, çeşitli komisyon çalışmalarında yer almış, iyi hekimlik değerlerinin korunması yönünde çalışmalar yürütmüş bir meslektaşımızdır. Bu dönem de TTB merkez delegesi olarak seçilmiştir. Ve bugün sürgün niteliğinde bir atamayla Kastamonu’ya gönderilmek isteniyor. Şu bilinmelidir ki; yönetimlerin verdiği güçle, hiçbir evrensel insan hakkı kuralını gözetmeksizin hareket edenler bilmelidirler ki yönetimler ve yönetimde olmanın getirdiği güç geçicidir. Bizler ise gücümüzü mesleğimizin onuru ve geleneğinden, iyi hekimlik değerlerinden alıyoruz. Bu güçle, bu tür baskıcı uygulamalara karşı hiçbir şekilde taviz vermeden mücadele etmeyi sürdüreceğiz. Dr. Elif Kırteke’nin uğratıldığı bu haksızlığa karşı her türlü hukuksal ve demokratik hakkımızı kullanarak mücadele edeceğiz” dedi.

Son olarak da ATUD Başkanı Prof. Dr. Ümit Biçer söz aldı. Dr. Elif Kırteke’nin karşı karşıya kaldığı sürgün kararının ilk olmadığını, hekimlerin sürgün yoluyla mesleklerini yapamaz hale getirildiğine, baskılar nedeniyle bağımsız karar vermede tereddüt yaşadıklarına dikkat çekti ve şunları dile getirdi: “Zamanında demokrasi havarisi kesilenler, fişlemelerden yakınanlar bugün fişlemenin, adli tıp alanında kadrolaşmanın bir numaralı sorumluları haline geldiler. Dr. Elif Kırteke’nin yaşadığı bir sürgün değil, bir yok etme, mesleğini yapamaz hale getirme hareketidir. Adli tıp alanında bir hekimin ne kadar zor yetiştiğini, bu insanların ne kadar zor koşullarda çalıştığını sizler de çok iyi biliyorsunuz. Bu alanda en çok ihtiyacımız olan şey bağımsız karar verebilmek ve bilimsel doğrular çerçevesinde hareket etmektir. Ne yazık ki bu kurumun başına getirilen Doç. Dr. Haluk İnce yaşanan olumsuz sürecin adeta mimarlarından biri olmuştur. Bu kurumda başkan yardımcısı olarak görev yapan Yücel Yazıcı adli tıp alanında kadrolaşmanın, fişlemenin bir numaralı sorumlusu haline gelmiştir. Bu yönde yakınmalar adli tıp alanında çalışanlar tarafından sıkça dillendirilmektedir. Son olarak bir arkadaşımızın İstanbul içinde görev yerinin 5 kez değiştirilmesi karşısında açılan davada kurum başkanlığı haksız bulunmuş ve bu haksız görevlendirme sonlandırılmıştır. Biz aynı karşı çıkışı ve mücadeleyi Dr. Elif Kırteke için de sürdüreceğiz. Bir önceki dönem ATUD yönetiminde yer alan, Onur Kurulu’nda görev yapan onurlu bir meslektaşımızın böyle bir muameleye maruz bırakılmasını asla kabul etmeyeceğiz. ATK bağımsız, özerk bir yapıya dönüşene dek mücadelemizi sürdüreceğiz.”

Konuşmaların ardından ortak basın açıklaması Odamız Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Fethi Bozçalı tarafından okundu. Basın açıklamasına katılan hekimler baskıcı, anti-demokratik, keyfi uygulamalar sona erene ve Dr. Elif Kırteke’ye yönelik sürgün kararı geri alınana dek mücadelenin yükseltilerek devam edeceğini vurguladılar.



15.10.2012

BASINA VE KAMUOYUNA
ADLİ TIP KURUMU’NA SORUYORUZ?
SÜRGÜNE GÖNDERDİĞİNİZ 25 YILLIK HEKİM DR. ELİF KIRTEKE’NİN SUÇU İYİ HEKİMLİK Mİ?


Dr. Elif Kırteke ve İyi Hekimlik
Adli Tıp Kurumu merkez kadrosunda bulunan Dr. Elif Kırteke uzun yıllardır Adli Tıp Uzmanı olarak çalışmaktadır. Yaşamı boyunca iyi hekimliği şiar edinmiş meslektaşımız mesleğinin 25. Yılının “ödülü” olarak ansızın Kastamonu’ya sürgüne gönderildi!!!
Meslektaşımız, Dr. Elif Kırteke önceki dönemlerde, TTB Merkez Konseyi Üyeliği, İTO Onur Kurulu Üyeliği, Adli Tıp Uzmanları Derneği Genel Sekreterliği görevlerinde bulunmuş olup halen TTB Merkez Delegasyonu, İstanbul Tabip Odası Kadın Komisyonu, İnsan Hakları Komisyonu ve Çocuk Komisyonu’nda görev yapmaktadır.
İstanbul içi sürgünlere alışık olan meslektaşımız, taviz vermeden iyi hekimliğini Ümraniye Adli Tıp Şube Müdürlüğü’nde yürütmektedir. Hakkında açılan bir tahkikat sonucu suçsuz bulunmuşken Adli Tıp Kurumu’nun bu sürgün kararı hekim kamuoyunu derinden sarsmıştır.

İleri Demokrasi Ötekileri Fişliyor Mu?
Meslektaşımız Dr. Elif Kırteke’nin sürgünü akla ister istemez fişlemeyi getirmektedir. Adli Tıp Kurumu’nda iktidara yakın kadrolaşma kamuoyunda bir sır değildir. Öyle ki; politikalarını ve yaptırımlarını insanların fişlenmesinin antidemokratik olduğu gerçeği üzerine kuranlar bu kez kendilerinden olmayanlar için aynı yöntemi uygulamaktadırlar. Hakkında bir yargı kararı bulunmayan meslektaşımızın sürgüne gönderilme nedeninin bir fişleme olduğunu biliyoruz. Aktörler değişse de iktidar olanın sürgün yönteminin aynı kaldığını görüyoruz.

Bu Sürgün Emekliliğe Zorlama Yoluyla Tasfiye Etmektir!!!
Devletin 1. derece ile sınıflandırdığı 25 yıllık bir hekimin Kastamonu’ya sürgün edilmesinin haklı bir açıklaması yoktur. Bu il dışı atama olsa olsa meslekten bezdirmek, mesleğini yapamaz hale getirmek, iyi hekimlik değerlerine sahip bir meslektaşımızı tüketmek ve iş doyumunu yok etmekten başka bir anlam taşımamaktadır. Adli Tıp Kurumu sürgün gibi yıldırmalar yoluyla Dr. Elif Kırteke gibi meslektaşlarımızı istifa ya da emekliliğe zorlamaktadır.
Adli Tıp Kurumu’nun bu yapısı kamuoyu tarafından da bilinmektedir. Adli Tıp Kurumu’nda yapılan haksız atama ve sürgünler Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu tarafından da saptanmış ve DTK’nun kamuoyuyla paylaştığı raporunda da belirtilmiştir.

Dr. Elif Kırteke hakkında açılan soruşturma ve disiplin cezalandırması, ardından Kastamonu’ya sürgün edilmesi tesadüf değildir. Bu apaçık bir şekilde Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın husumetini göstermektedir. Adli Tıp Kurumu Başkanı, kendisi gibi düşünmeyen hekimleri, geçmişte yargı yoluyla reddedilen soruşturmalar ve sürgünler yoluyla cezalandırmaktadır.

Bizler; Türk Tabipleri Birliği, İstanbul Tabip Odası ve Adli Tıp Uzmanları Derneği olarak Dr. Elif Kırteke’ye uygulanan bu sürgüne sessiz kalmayacağız. Bu atama geri alınana kadar hukuk mücadelemizi sürdüreceğiz.

İyi hekimlik değerlerini savunan, mesleğini ve yaşamını bu değerlere bağlı kalarak sürdüren değerli meslektaşımız Dr. Elif Kırteke’ye uygulanan baskıların son bulmasını, sürgün cezasının derhal durdurulmasını istiyoruz.

Değerli meslektaşımıza uygulanan baskıları iyi hekimlik değerlerine yapılmış saldırı olarak görüyoruz; Adli Tıp Kurumu Başkanı Doç.Dr. Haluk İnce ve yardımcısı Uzm.Dr.Yüksel Aydın Yazıcı’nın meslektaşlarına uyguladıkları yıldırmalar nedeniyle görevden alınmalarını talep ediyoruz.

Adli Tıp Kurumu bilimsel, akademik ve özerk bir yapıya kavuşmadan kadrolaşmaların son bulmayacağını biliyoruz. Bilimsel, akademik ve özerk bir Adli Tıp Kurumu olmadan adalet de sağlık da eksik kalacaktır.

İlk uyarıyı bugün yapıyoruz. Bu haksız ve hukuksuz atamayı geri alınız ve meslektaşımızın yaşadığı mağduriyete son veriniz.

Türk Tabipleri Birliği
İstanbul Tabip Odası
Adli Tıp Uzmanları Derneği

Hiç yorum yok: