23 Kasım 2011 Çarşamba

20 KASIM "DÜNYA ÇOCUK HAKLARI GÜNÜ" KUTLU OLSUN!

Karikatür: İsmail Doğan (Belçika)
Karikatür ve Çocuk Hakları Kitabı'ndan...
Küreselleşme adı altında uygulanan sosyal politikaların yol açtığı eşitsizlikler nedeniyle milyonlarca çocuğun açlık ve yoksulluk içinde yaşadığı, savaşlarda kullanıldığı, çeşitli patlayıcılar ve kimyasal silahlar nedeniyle yaralandığı ve öldüğü, fuhuşa zorlandığı, çocuk işçiliğinin ve sömürüsünün arttığı, sağlıklı yaşama hakkı ile nitelikli ve eşit eğitim hakkını kullanamadığı bu süreçte 20 Kasım, "Dünya Çocuk Hakları Günü" olarak kutlanmaktadır.
Dünyada olduğu gibi ülkemizde de giderek artan ve kamuoyunda daha fazla yer almaya başlayan çocuk istismarı ve ihmali konusunda farkındalığın ve toplumsal duyarlılığın artırılması amacıyla, yarınlarımız olan çocuklarımızın "20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü"nde ADLİ TIP UZMANLARI DERNEĞİ (ATUD) olarak görüşlerimizi paylaşmak istiyoruz:
Çocuklara yönelik şiddet, dünyanın her yerinde fiziksel, cinsel, duygusal istismar, ihmal ve ölüm şeklinde yaygın olarak görülmektedir. Unicef ve SHÇEK'in 2010 yılında yayınlanan "Türkiye'de çocuk istismarı ve aile içi şiddet araştırması" raporuna göre; 7-18 yaş grubu çocukların yüzde yirmi beşinin (%25) ihmale maruz kaldığı görülmektedir. Duygusal istismar alanında istenmeyen davranışlara maruz kalma her iki çocuktan biri için gerçekleşmektedir. Fiziksel istismara maruz kaldığını belirtenlerin oranı yüzde kırk beştir (%45). Çocukların yüzde üçünün (%3), son bir yıl içinde izlemek ya da bakmak istemediği halde cinsel içerikli bir film izlettirildiği ve/veya istemediği halde cinsel içerikli bir davranışa maruz kaldığı belirtilmektedir.
Ülkemizde cinsel saldırıya uğramış kişiler üzerinde yapılan çeşitli çalışmalarda, çocuk olguların tüm cinsel saldırılar içerisindeki oranının %77.4 ile %84.3 arasında olduğu saptanmıştır. Çocukların istismarı, özellikle de cinsel istismar, yargıya çok az yansımakta ve saptanan sayılar ancak buzdağının görünen kısmını oluşturmaktadır.
Çocuk istismarı konusunda bazı gerçekler vardır: İstismar konusunda hikaye uyduran çocuklar çok azdır. İstismar sonucunda çocukta kısa ve uzun erimli önemli fiziksel ve duygusal etkiler ortaya çıkmaktadır. Çocukların görünüş ya da davranışı istismara neden olmaz. Çocuğu fiziksel, duygusal ve/veya cinsel istismar eden kişiler %80-95 çocuğun tanıdığı kişilerdir. İstismarın gerçekleştiği mekanlar %80-85 çocuğun çevresinde ve bildiği ev, okul, iş yeri gibi yerlerde gerçekleşmektedir.
Uluslararası Çalışma Örgütü'ne göre (ILO), dünya  üzerinde  5  ile  14  yaş arasındaki çalışan çocuk sayısı  100  milyonu  aşmaktadır. Türkiye'de 16.5 milyon çocuğun % 84,7'si bir okula devam ederken, 1 milyonu değişik sektörlerde işçi olarak çalışmaktadır. Çalışan çocukların %68,5'i öğrenimine devam edememektedir.
1. Sözleşme gereği olarak Türk Ceza Yasası ve Ceza Muhakemesi Yasası başta olmak üzere ilgili yasalarda gerekli düzenlemeler çocuğun yüksek yararı doğrultusunda hızla hayata geçirilmelidir.
2. Devlet, çocukların sağlıklı ruhsal gelişimlerini sağlayacak bir aile ve yaşam ortamını sağlamak, bunu engelleyen sosyal, kültürel ve ekonomik koşulları ortadan kaldırmak, buna yönelik çocuk politikaları geliştirmeye katkıda bulunmak, elverişsiz koşullarda yaşamını sürdürmek zorunda kalan çocukların istismar kurbanı olmalarını önlemek, gereğinde onları koruma altına almak ve rehabilite etmek, bunun yanında çocukların ve erişkinlerin sağlık sisteminden tamamen ücretsiz yararlanmalarını sağlayan ve kolaylaştıran koruyucu sağlık uygulamalarını geliştirmek için gereken yasal ve idari düzenlemeleri yapmak zorundadır.
3. Başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere devlet, Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Avrupa Konseyi Çocukların Cinsel Sömürü ve İstismara Karşı Korunması Sözleşmesi konularının, ilköğrenim ve lise eğitim-öğretim müfredatında yer almasını sağlamalıdır. Öğretmenler, çocuk istismarı ile savaşma konusunda detaylı bir şekilde eğitilmelidir.
4. Avrupa Birliği'ne girmeye çalışan Türkiye'de bu normlara uygun olarak, çocuk işçiliğinde yaş sınırı getirilmeli ve çocukların eğitim hakkından yararlandırılması sağlanmalıdır.
Devletin ilgili tüm kurum ve kuruluşları, yarınımız olan çocukların istismarsız; eğitim ve sağlık hakkından mahrum olmadığı bir ortamda yaşaması için üzerine düşen görevleri yerine getirmelidir.
Adli Tıp Uzmanları Derneği olarak her türlü çalışmaya katkı sunmaya hazır olduğumuzu bir kez daha belirtmek isteriz.
Çocuk Hakları Günü Tüm Dünya ve Ülkemiz Çocuklarına KUTLU OLSUN.

Hiç yorum yok: