23 Şubat 2012 Perşembe

BASINA VE KAMUOYUNA...

12/13 Ağustos 2011 tarihinde Tunceli- Çemişgezek ilçesinde yapılan toplu mezar kazılarında 15 insan kalıntısına ulaşıldı. Türkiye’de ilk kez Demokratik Kitle Örgütlerinin ve ilgili bilim insanlarının katılımıyla bir toplu mezar açılmış oldu. Bu toplu mezardan elde edilen kalıntılara ilişkin inceleme yapan Adli Tıp Kurumu, 14 insanımızın kimliklendirme çalışmasını tamamladı. DNA eşleştirmesi için yapılan 5 başvuru sonucunda toplu mezardan çıkarılan iki insanımızın Ali YILDIZ ve Neşirvan YASİNOĞLU olduğu tespit edildi.

Başta Ali YILDIZ’ın abisi Hüsnü YILDIZ tarafından sürdürülen 66 günlük Ölüm Orucu Eylemi olmak üzere, içerisinde yüzlerce eylem barındıran ülke çapında yürütülen etkili demokratik bir kampanya sonucunda açılan toplu mezar üzerine ailelerimiz tam 15 yıl önce yitirdikleri yakınlarının cenazelerine kavuşmuş oldular. Ancak yalnızca DNA karşılaştırması yeterli görülerek saptanan diğer bulguların paylaşılmaması, DNA sonuçlarını bildiren bir evrakla ölünün yakınlarına teslimi ile yetinen bir çalışmanın, toplu mezarların açılması ve bu toplu ölümlerdeki devlet sorumluluğunun kamuoyu önünde tartışılıp yargısal makamlar önünde soruşturulması ve kovuşturulması, toplu mezarları yaratanlardan hesap sorulması gibi temel amaçlarımızı gerçekleştirmekten uzak olduğu bilinmelidir.

Yapılan kazı ve incelemeler 11 Nisan 1997 tarihinde, içerisinde Ali YILDIZ ve Neşirvan YASİNOĞLU’nun da bulunduğu 19 kişinin öldürülmesine ilişkin düzenlenen tutanakların gerçeğe aykırı olduğunu göstermektedir. Bu nedenledir ki öncelikle ve ivedilikle bu toplu öldürme olayına ilişkin hukuka aykırı bir biçimde kapatılmış soruşturmanın yeniden açılması gerekmektedir.

Adli Tıp incelemeleri sonunda elde edilecek raporlara, yeni tanık beyanlarına ve talebe uygun olarak soruşturma açılarak, ölüm nedenleri konusunda ayrıntılı araştırma yapılması zorunludur. Yine Çemişgezek Kazı Alanı’ndaki çalışmanın devam etmesi de gerekmektedir.  Çünkü olay tutanakları ve tanık anlatımları uyarınca kazı yapılan alanda başkaca insan kalıntılarının bulunduğu anlaşılmaktadır.

Halen açılmayı bekleyen yüzlerce mezar, kalıntılarına ulaşmaya çalıştığımız 2000’ e yakın insanımızın varlığı Çemişgezek örneğini önemli kılmaktadır.

Bunun yanında Toplu mezarlar konusunu ısrarla takip etmeye devam edecek olan örgütler olarak konuyla ilgili kamuoyuna daha önce de aktardığımız önerilerimizi bir kez daha paylaşmak istiyoruz:

1- Ülkemizde geniş bir coğrafyaya yayılmış olan toplu mezarların ortaya çıkarılabilmesi için adli ve idari yetkililer konuya hassasiyetle yaklaşmalı; toplu mezar ihbarında bulunan kayıp yakınları ve görgü tanıklarına herhangi bir baskıya maruz kalmayacakları güvencesi verilmelidir.

2- Yapılan şikayet ve ihbarlar sistemli bir şekilde düzenlenerek öncelikle toplu mezarların nerelerde olduğu ayrıntılı bir şekilde tespit edilmelidir.

3- Toplu mezar iddiası bulunan yerler mezarlar açılıncaya kadar korunmaya alınmalı; üzerlerinin örtülmesi, yol ve inşaat çalışmaları gibi uygulamalarla tahrip edilmeleri önlenmelidir.

4- Toplu mezar açma, kanıt toplama, kimliklendirme gibi bütün süreçler başta kayıp yakınları ve insan hakları örgütleri olmak üzere ilgili kişi ve kurumların denetim ve gözetimine açık olmalıdır.

5- Mezar açma işlemlerinde Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilmiş olan Minnesota Otopsi Protokolü’nün öngördüğü kurallar uygulanmalıdır.

6- Mezar açma işlemleri arkeolojik teknikler kullanılarak özenle yapılmalı, mezarların açılması sırasında ortaya çıkacak biyolojik delillerin toplanması ve değerlendirilmesi için adli tıp uzmanları görevlendirilmelidir.

7- Açılan toplu mezarlardan çıkarılan cesetler sadece kimliklendirme için değil insan hakları ihlalleri açısından da değerlendirilmelidir.

8- Toplu öldürme olaylarına ilişkin hukuka aykırı bir biçimde kapatılmış soruşturmalar yeniden açılmalıdır.

9- Toplu mezarlar ve bu mezarlardan kanıtlarına ulaşılacak faili meçhul cinayetler ve insan hakları ihlalleri ciddiyetle soruşturulmalı; sorumluları yargı önüne çıkarılmalıdır.

Kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.

Çağdaş Hukukçular Derneği  (ÇHD)    
Adli Tıp Uzmanları Derneği (ATUD)

Hiç yorum yok: