13 Şubat 2012 Pazartesi

KAMUOYUNUN DİKKATİNE...

Adında "adli" ve "tıp" gibi, insan yaşamı için olmazsa olmaz iki kavramın bulunduğu bir alanın uzman ve asistanları olmanın yanı sıra; bu alanda 20. Onurlu Yılını dolduran bir uzmanlık derneğini temsil etme sorumluluğumuz nedeniyle yeniden zorunlu bir açıklama yapmayı gerekli buluyoruz.

Bilindiği gibi; meslektaşımız ve Yönetim Kurulu üyemiz Uzm. Dr. Lale Tırtıl, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından;

1. Büyükçekmece Adli Tıp Şube Müdürlüğü'nde çalışmaktayken 17 Ocak 2011 tarihinde Fatih Adli Tıp Şube Müdürlüğü'ne,

2. Fatih Adli Tıp Şube Müdürlüğü'nde çalışmakta iken 26 Ağustos 2011 tarihinde Bakırköy Adli Tıp Şube Müdürlüğü'ne,

3.
Bakırköy Adli Tıp Şube Müdürlüğü'nde çalışmakta iken 23 Aralık 2011 tarihinde Gaziosmanpaşa Adli Tıp Şube Müdürlüğü'ne görevlendirilmiştir.

Yani son bir yıl içerisinde üçüncü kez görev yeri değiştirilmiştir. Dr. Lale Tırtıl'a, İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi olması nedeniyle katıldığı toplantılar ve yürüttüğü etkinlikler sonrasında, ATK Başkanlığı tarafından sürekli olarak "açıklama" isteyen yazılar tebliğ edildiği bilinmektedir. Arkadaşımızın kamu kurumu niteliği taşıyan İstanbul Tabip Odası bünyesinde yürüttüğü etkinlikler, görev yeri değişikliklerinin gerekçesi gibi görünse de, Dr. Lale Tırtıl aynı zamanda Adli Tıp Uzmanları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi'dir.

Bu konuda İstanbul Tabip Odası tarafından Adalet Bakanlığı'na hitaben yazılmış mektubun içeriğine katılmamak mümkün değildir. Bu güne kadar meslektaşlarımız değişik gerekçelerle çeşitli kesimlerin akıl ve vicdan dışı baskılarına maruz kalmış, kalmaya da devam etmektedir. Meslektaşlarımızın; sağlık ve hukuk alanında çaba göstermesi hekimliğin ve insan olmanın önkoşuludur.

Adli Tıp Kurumu adli olaylarda kamu vicdanının tesisi için ülkedeki tüm yurttaşlar açısından son derece önemlidir. Bilirkişilerin bağımsız ve bilimsel çalışma koşullarının güvence altına alınması gerekmektedir. İş güvencesi ve özlük haklarının bulunmaması, idari tasarruflar adı altında yapılan görevlendirmeler bilirkişiler üzerinde baskıya yol açmaktadır.

Adli Tıp Uzmanları Derneği'nin kuruluşundan bugüne vurguladığı ve son olarak Devlet Denetleme Kurulu raporunda da belirtilen hususlar doğrultusunda; Adli Tıp Kurumu'nun bağımsız, özerk, bilimsel ve çalışma barışının korunduğu bir yapıya dönüşmesi için gereken desteği vereceğimizin altını bir kez daha çiziyoruz. Belirli bir zaman için belirli bir görevi yerine getirmek üzere, "kamu görevlisi veya hizmetlisi" olarak tayin edilmiş idarecilerin güçleri, yetkileri ve sorumluluklarının kaynağının etik ve insani değerlerimiz olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu değerlerden kaynaklanmayan bir "gücün", kendi şiddetini beslediğini, yeniden ürettiğini ve çok çaresiz, çok yalnız bir anınızda hepimizi kıstıracağını biliyoruz.

Bunun için, Hukuk, demokratik haklar, adalet, güçlüler karşısında korunabilme ve yaşam hakkını mutlak değerlerimiz olarak savunmaya devam edeceğiz. Adli Tıp Uzmanları Derneği Yönetim Kurulu olarak bu konuda tepkimizin gecikme nedeni, "ATK Başkanlığı tarafından yapılan yanlışın anlaşılacağı ve telafisi yönünde hareket edileceği" düşüncesinden kaynaklanmaktadır. Gelinen noktada bu yönde bir gelişme olmamıştır.

Adli Tıp Kurumu Başkanı'na en temel etik kural olan "kendinize nasıl davranılmasını istiyorsanız başkalarına da öyle davranın" hatırlatmasında bulunarak, meslektaşımız ve yönetim kurulu üyemiz Dr. Lale Tırtıl'a yönelik yapılan uygulamayı kınıyor ve bundan sonraki süreçte üyelerimiz ve yöneticilerimize yapılacak olan keyfi ve hukuk dışı uygulamaların takipçisi olacağımızın bilinmesini istiyoruz.

ATUD Yönetim Kurulu

Hiç yorum yok: