T.C.
CUMHURBAŞKANLIĞI
Devlet Denetleme Kurulu
DENETLEME RAPORU
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın 2007, 2008 ve 2009 Yıllarına Ait
Faaliyet ve İşlemlerinin Denetimi ile Adli Tıp Kurumu Hizmetlerinin
Etkin ve Verimli Şekilde Yürütülmesinin ve Geliştirilmesinin
Sağlanması
Tarihi : 01/07/2010
Sayısı : 2010/12
4
...
Kurum bünyesinde yürütülen çalışmalar ve konunun taraflarından alınan
görüşler çerçevesinde tarafımızdan; yapısı, işleyiş biçimi ve fonksiyonları bakımından
tümüyle yeniden yapılandırılmak kaydıyla Adli Tıp Kurumu’nun sistem içerisindeki
varlığının korunmasının mevcut durum itibarıyla en uygun çözüm olduğu
değerlendirilmektedir.
Bu kanaate dayanak teşkil eden veriler ile bunlara istinaden yapılan değerlendirmeler
çerçevesinde; yeniden yapılandırma noktasında geliştirilen modelin temel unsurları, Rapor’un
beşinci bölümünde ayrıntılı olarak açıklanmıştır.
Sözü edilen model önerisinin aşağıdaki şekilde özetlenmesi mümkündür:
- Bilirkişilik hizmetinin mahiyeti itibarıyla zorunluluk arz eden idari ve mali
özerkliğin sağlanabilmesi için Kurum’un “bağlı kuruluş” olan hukuki statüsünün
“ilgili kuruluş” haline getirilmesi ve kendisine ait bir bütçeye kavuşturulması;
yürütülmekte olan bütün faaliyetlerin kapsanabilmesi ve ihtiyaç duyulan zihinsel
dönüşümün gerçekleştirilebilmesi için de “Adli Tıp Kurumu” olan isminin “Adli
Bilimler Kurumu” olarak değiştirilmesi gerekmektedir.
- Gerek adli tıp gerekse diğer adli bilim alanlarında çalışacak uzman personelin
yetiştirilmesi (eğitimi) bakımından var olan sorun ve eksikliklerin giderilebilmesini
sağlamak ve yetişmiş personelin Kurum bünyesinde istihdam edilebilmelerine
yardımcı olmak üzere, Kurum Başkanlığı bünyesinde lisans öğrenimi sonrasında
uzmanlık eğitimi ile birlikte yüksek lisans ve doktora programları da uygulayabilecek
nitelikte bir yükseköğretim birimi (Adli Bilimler Akademisi) kurulmalıdır.
- Adli bilimler alanında ülke çapında uygulanacak strateji ve politikalar ile standart,
kural ve yöntemleri belirleyen ve birimleri koordine eden herhangi bir kurumsal yapı
hâlihazırda mevcut olmayıp; Adli Tıp Kurumu bünyesinde sistemin bütün taraflarının
temsilcilerinin de katılımıyla “Ulusal Adli Bilimler Konseyi” gibi bir isimle
oluşturulacak yeni bir yapılanma ile anılan eksikliklerin giderilmesi önerilmektedir.
- Mevcut yapının temel unsurları arasında yer alan “ihtisas kurulları” lağvedilmeli ve
bunların yerine, sadece ilgili branşta uzman olan kişiler ile adli tıp uzmanlarının
katılacağı, daha az sayıda ve değişken üyelerden oluşan, çok sayıda heyet teşekkül
ettirilmelidir. Genel Kurul’un yerine ise Fizik ve Trafik İhtisas Dairelerinde
uygulanmakta olan “Genişletilmiş Uzmanlar Kurulu” sistemine benzer bir yapı hayata
geçirilmelidir.
- Bilirkişilik hizmetinin üretilmesi noktasında üniversiteler ve sağlık kuruluşları gibi
kurumlardan daha etkili bir biçimde yararlanılabilmesi ve Adli Tıp Kurumu’nun karşı
karşıya bulunduğu iş yükünün hafifletilebilmesi için; adli mercilerce bilirkişi görüşü
talep edilecek vakaların öncelikle kendilerine en yakın ve Adli Tıp Kurumu tarafından
akredite edilmiş üniversite ya da sağlık kuruluşu gibi yerel birimlere gönderilmesinin
zorunlu kılınması; Adli Tıp Kurumu’nun ise “üst bilirkişilik organı” hüviyetine
kavuşturulması uygun olacaktır.
- Hizmetin ülke geneline yayılarak, etkinlik ve verimliliğin arttırılabilmesi ve merkez
teşkilatının karşı karşıya bulunduğu aşırı iş yükünün ortaya çıkardığı sorunların
giderilebilmesini teminen; akredite edilmiş üniversiteler ve sağlık kuruluşlarının
sisteme dâhil edilmesinin yanı sıra, Kurum’un taşra teşkilatının da güçlendirilerek
yeniden yapılandırılması gerekmektedir. Bu kapsamda, nüfus, iş yoğunluğu ve coğrafi
uzaklıklar gibi kriterler çerçevesinde belirlenecek yerlerde bölgesel hizmet vermek
üzere ve ihtisas kurullarını (bunlarla ilgili olarak yukarıda yer verilen reform önerisi bu
noktada da geçerlilik arz etmektedir) da içeren 5 ilâ 7 adet tam donanımlı grup
başkanlığı ile otopsi hizmetlerinin yürütüleceği daha çok sayıda otopsi merkezi
kurulması; sadece ölü muayeneleri ile ayrıntılı tetkik gerektirmeyen (basit
yaralanmalar gibi) işlerle iştigal edecek şekilde örgütlenecek şube müdürlüklerinin
sağlık kuruluşları içerisinde konuşlandırılması önerilmektedir. Grup başkanlıklarından
birisinin İstanbul’da kurulması ve bunun Kurum’un merkez teşkilatından ayrılması
gerekmektedir. Bu modelde Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın (merkez teşkilatı),
yukarıda yer verilen öneriler çerçevesinde yeniden yapılandırılarak, sadece merkezi
yönetim ve organizasyon faaliyetlerinin icrası ile ilgilenir hâle getirilmesi; otopsi
merkezleri ile şube müdürlüklerinin birinci elden yönetim ve koordinasyonunun ise
grup başkanlıklarına bırakılması icap etmektedir.
DEVAM EDECEK...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder