T.C.
CUMHURBAŞKANLIĞI
Devlet Denetleme Kurulu
DENETLEME RAPORU
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın 2007, 2008 ve 2009 Yıllarına Ait
Faaliyet ve İşlemlerinin Denetimi ile Adli Tıp Kurumu Hizmetlerinin
Etkin ve Verimli Şekilde Yürütülmesinin ve Geliştirilmesinin
Sağlanması
Tarihi : 01/07/2010
Sayısı : 2010/12
6
...
TESPİT VE ÖNERİ 5 - Kurum bünyesindeki genel kurul ve ihtisas kurullarının mevcut üye profili ve bunların oylama usulüyle karar vermekte olması, kişilerin uzman olmadıkları alanları ilgilendiren konularda alınacak kararlara da katılmasına ve konunun uzmanı olan üye/üyeler ile konu hakkında hiçbir uzmanlığı bulunmayan üyelerin görüşlerinin aynı değerde kabul edilmesine yol açmaktadır. Bu durumun ortadan kaldırılabilmesi için, mevcut sistemden
tümüyle vazgeçilmesi ve ihtisas kurulları yerine sadece ilgili tıp branşında uzman olan kişiler ile adli tıp uzmanlarının katılacağı, daha az üyeden oluşan, çok sayıda kurul teşekkül ettirilmesi; genel kurul yerine ise Fizik ve Trafik İhtisas Dairelerinde uygulanmakta olan “Genişletilmiş Uzmanlar Kurulu” sistemine benzer bir yapı oluşturulması gerekmektedir.
TESPİT VE ÖNERİ 6 - Mevcut durum itibarıyla, Adli Tıp Kurumu dışında kalan birimlerin (üniversiteler ve sağlık kuruluşları gibi) sistem içerisindeki yeri netleştirilmemiş olup; bilirkişilik hizmetinin üretilmesi noktasında bu birimlerden yeterli ölçüde yararlanılamamaktadır. Bu durum aynı zamanda, Adli Tıp Kurumu’nun karşı karşıya bulunduğu iş yükünü ağırlaştırmakta ve böylelikle de sistemin işleyişini olumsuz yönde etkilemektedir. Anılan sorunun çözülebilmesini teminen, adli mercilerce bilirkişi görüşü talep edilecek
vakaların öncelikle kendilerine en yakın üniversite ya da sağlık kuruluşu gibi yerel birimlere gönderilmesinin zorunlu kılınması; Adli Tıp Kurumu’nun ise “üst bilirkişilik organı” (bir yandan yerel düzeyde hizmet veren birimlerin sağlıklı bir biçimde hizmet üretebilmelerini teminen, bunlar üzerinde bir akreditasyon makamı olarak görev yapan; bir yandan da bu birimlerden alınan raporların nihai incelenme mercii olarak adli mercilerden gelen taleplere cevap üreten bir
kurum) hüviyetine kavuşturulması uygun olacaktır.
TESPİT VE ÖNERİ 7 - Gerekli hukuki süreç tamamlanmış olmasına rağmen Adli Tıp Kurumu’nun taşra teşkilatını oluşturan grup başkanlıkları ve şube müdürlüklerinin çok büyük bir kısmı fiilen kurulamamış olup; bu durum büyük ölçüde gereken planlama çalışmalarının yapılmamış, ihtiyaçların belirlenmemiş ve projelerin oluşturulmamış olmasından kaynaklanmaktadır. Öte yandan grup başkanlıkları ve şube müdürlüklerinin, kuruluş mantığı bakımından da
bazı sorunlar (görev sahalarının net olarak tayin edilmemiş olması, hiyerarşik açıdan birbirinden bağımsız şekilde doğrudan doğruya Adli Tıp Kurumu Başkanlığı ile bağlantılı kılınmaları gibi) mevcuttur. Bahsedilen eksiklikler, taşra birimlerinin sağlıklı ve etkin bir
biçimde hizmet üretememesine ve bununla bağlantılı olarak Adli Tıp Kurumu merkezindeki iş yoğunluğunun artmasına yol açmaktadır. Bu durumun bir bütün olarak yargılama süreçlerini uzattığı ve hizmetin kalitesini olumsuz yönde etkilediği de açıktır. Anılan sorunların ortadan kaldırılması ve hizmetin ülke geneline yayılarak, etkinlik ve verimliliğin arttırılabilmesi için Kurum’un taşra teşkilatının yeniden yapılandırılması gerekmektedir. Yeniden yapılandırma çalışmaları kapsamında, nüfus, iş yoğunluğu ve coğrafi
uzaklıklar gibi kriterler çerçevesinde belirlenecek yerlerde bölgesel hizmet vermek üzere ve ihtisas kurullarını da içeren 5 ilâ 7 adet tam donanımlı grup başkanlığı ile otopsi hizmetlerinin yürütüleceği daha çok sayıda otopsi merkezi kurulması; sağlık kuruluşları ile aynı fiziksel mekânı paylaşacak biçimde konuşlandırılacak şube müdürlüklerinin ise ölü muayeneleri ile ayrıntılı tetkik gerektirmeyen (basit yaralanmalar gibi) işlerle iştigal edecek şekilde
örgütlenmeleri, diğer işleri ise otopsi merkezlerine ya da grup başkanlıklarına sevk etmeleri uygun olacaktır. Bu model çerçevesinde, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın merkezi yönetim ve organizasyon faaliyetleri ile ilgilenmesi, otopsi merkezileri ile şube müdürlüklerinin birinci elden yönetim ve koordinasyonunun ise grup başkanlıklarına bırakılması gerekmektedir.
TESPİT VE ÖNERİ 8 - Bilirkişilik sisteminin sağlıklı bir şekilde işleyebilmesi için her şeyden önce “doğru” bilirkişinin seçilmesi gerekmektedir. Konuyla ilgili olarak yapılan çalışmalarda sıklıkla, bilirkişinin seçilmesi noktasında yeterince titiz davranılmadığı ifade edilmektedir. Hukuk sistemimizde yer verilen “uzman mütalaası” müessesesinin işler hâle getirilmesi ile bilirkişilerin mahkemede sözlü olarak beyanda bulunmalarının (çapraz sorguya tabi tutulmalarının) sağlanması hâlinde, yeterli düzeyde uzmanlığı bulunmayan kişilerin
bilirkişilik sisteminin dışına çıkarılmalarının sağlanabileceği değerlendirilmektedir. Sistemin işleyişinde ayrıca, bilirkişinin cevap vereceği sorunun açık ve net olarak belirlenmemesi, hukuki konularda bilirkişiye müracaat edilmesi, raporların süresinde hazırlanıp ilgili merciye
sunulmaması gibi başka problemler de mevcuttur. Bütün bu sorunların giderilmesini teminen alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi ve uygulamaya konulması için Adalet Bakanlığı’nca bir çalışma başlatılmalıdır.
http://www.tccb.gov.tr/ddk/ddk46.pdf
DEVAM EDECEK...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder